Yukarı
426190

'Öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır!' Özgür Özel'den Erdoğan'a 'diploma' çıkışı

07 Mayıs 2025 22:04

CHP, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlattığı 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerine devam ediyor. Bu haftaki adres Beyazıt Meydanı olurken, yurttaşlar alana toplandı. CHP'li Başarır, miting alanına aydınlatma cihazlarının alınmadığını söyledi. Özgür Özel ise konuşmasına 'Beyazıt Marşı' ile başladı. Özgür Özel "200 bin genç toplanmış senin diplomanı sorguluyor. Diplomasız Erdoğan! Sayın Erdoğan, diploma öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerine devam ediyor.

Bu mitingin bu haftaki adresi Türkiye'nin dört bir yanına yayılan İmamoğlu protestoların çıkış kaynağı olan Beyazıt oldu

Miting için onbinlerce yurttaş alana toplandı.

CHP’nin 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingine katılan yurttaşlar, mitinge diplomaları ile geldi.

İBB Meclis Üyeleri ve CHP milletvekilleri de Saraçhane'de Beyazıt'a doğru yürüdü. 

 

MİTİNGE KARARTMA!

CHP milletvekili Ali Mahir Başarır, miting öncesi yaptığı açıklamada aydınlatma cihazlarının alana alınmadığını söyledi.

Başarır "Işıklarımızı sokmadılar. Onlar bu alanı kararttığını mı sanıyorlar? Türkiye'yi karartanlar ülkeyi karartanlar burayı kararttığını mı sanıyor? Ne yaparlarsa yapsın o güneş doğacak" ifadelerini kullandı. 

EKREM İMAMOĞLU'NDAN MESAJ

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu.

Çelik şunları söyledi:

Kıymetli hemşerilerim, sevgili İstanbullular, meydan meydan umudu, dayanışmayı, iyiliği, güzelliği çoğaltan yoldaşlarım… Bu akşam, İstanbul’un tarihi ve sembolik meydanlarından birinde demokrasi nöbetindeyiz.

İstanbul’un muhafızları olarak, Beyazıt Meydanı’nı, tarihi dokusuna uygun olarak, yeniden İstanbul’a kavuşturduğumuz için kıvançlıyız. Hepiniz hoş geldiniz, safalar getirdiniz… Dün, 6 Mayıs’tı. Tarihimizin en kara günlerinden biridir 6 Mayıs. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden, tam bağımsız bir Türkiye için mücadele ederken hayattan koparılan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı rahmetle anıyorum. Üç fidanı koparanlar, halkın tam bağımsızlık ve demokrasi talebini boğmak istiyordu.  Bu amaçla, hukuk hiçe sayıldı, iktidar sahipleri ne istiyorsa yargı ona hükmetti. Ama bu büyük adaletsizliğin vicdanlarda açtığı yara, hiç kapanmadı. Tam bağımsız, demokratik Türkiye mücadelesinin ateşi ise hiç sönmedi. İktidar sahipleri, bu milleti ‘sizden – bizden’ diye bölmek, vatandaşlar arasına kanlı bir duvar örmek istiyordu. Adnan Menderes ve arkadaşlarıyla, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını karşı karşıya koyup, milleti birbirine düşman etmeye çalıştılar.

“MİLLETİMİZİN BİZE GÖSTERDİĞİ TEVECCÜH İKTİDARI KORKUTTU”

Uzun yıllar boyunca siyasi kamplara ayrıldık. Birbirimizin acılarını yeterince hissedemedik. Demokrasi ve adalet temelinde buluşup, bir büyük dirilişi gerçekleştiremedik. Asker ya da sivil, tüm darbeciler hep bu ayrışmadan yararlandılar, hep bu bölünmeden güç aldılar. Bir başka 6 Mayıs’ta, 2019 yılının 6 Mayıs’ında bu kez bir yargı darbesiyle karşı karşıya kaldık. İstanbulluların iradesini beğenmeyenler, seçimi iptal ettirdiler.  ‘Sandıktan bizim çıkmadığımız seçim, geçerli sayılmaz’ dediler. Ama 23 Haziran’da, demokrasi ve adaletten taviz vermeyen milyonlar sandıkta birleştiler ve yargı darbecilerine büyük bir demokrasi tokadı attılar. 2024 seçimleri, Türkiye’nin geleceğini, milletin sandıkta gerçekleştirdiği, demokrasi ve adalet ittifakının belirleyeceğini ortaya koydu. Milletimizin bize gösterdiği teveccüh, iktidarı korkuttu. Bu sebeple, siyasi tarihimize kara leke olarak kalacak bir operasyona başladılar. Önce 30 yıllık diplomamı, savcılık baskısıyla, yetkisiz bir kurula iptal ettiler. Ardından da dün, yine hukuksuz bir girişimle sistemden sildiler.

Tarihimizde hiçbir siyasetçi, rakibinden bu kadar çok korkmamıştır. Hiçbir siyasetçi, rakibinin korkusundan bu kadar hukuk ve ahlak dışı işlere tevessül etmemiştir. Tarihimizde hiçbir siyasetçi, korktuğu rakibini saf dışı bırakmak için, devleti ve hukuku bu kadar ayaklar altına almamıştır. Devletin verdiği resmi diplomanın siyasi amaçlarla, zorla, hukuku çiğneyerek geçersiz sayıldığı bir ülkede, altında devletin imzası, mührü olan bütün belgeler değerini yitirir. En başta da milli paramız, Türk Liramız değerini yitirir. Paramız işte bunun için pul oldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, kendi kişisel mülkü zanneden bir şahıs, devletimizin verdiği belgeleri, kendi siyasi ikbali için, gerektiğinde geçersiz ilan edebildiği için paramızın kıymeti düşüyor. Böyle giderse, daha da düşecek. Çünkü devleti milletin koruyucusu değil, milletin kazanılmış haklarına karşı bir konumda tutmak istiyorlar.

“GERÇEK SİYASETÇİLER MİLLETE SAYGI DUYAR”

Vesayetçilerle siyasetçiler arasında çok temel bir fark vardır. Siyasetçiler, milletin gözü önünde olmaya, rakipleriyle milletin önüne çıkmaya can atarlar. Rakipleriyle sandıkta yarışmak, milletin huzurunda canlı yayınlarda tartışmak isterler. Çünkü gerçek siyasetçiler millete saygı duyar, milletin fikrini esas alır, milletin fikrini kendi fikirlerini anlatarak etkilemeye çalışır. Vesayetçiler ise siyasi rakipleriyle milletin önünde yüz yüze gelmekten korkar, kaçarlar. Siz hiçbir vesayetçiyi, televizyonlarda siyasi rakibiyle milletin önünde tartışırken gördünüz mü? Göremezsiniz. Darbeciler, siyasi rakipleriyle ancak yargı ve polis aracılığıyla muhatap olabilirler, rakiplerinin karşısına çıkmaya ne akılları yeter ne yürekleri. Beni Silivri’de bir hücreye kapattılar ama halen benden ödleri kopuyor.

“GENÇLERİMİZE SÖZÜMÜZ VAR: BU ÜLKEYE ADALET GELECEK”

Günlerdir, ‘Benim mahkememi televizyondan canlı yayınlayın, millet gerçekleri görsün,” diyorum; tek kelime edemiyorlar. ‘Tabii yayınlarız’ da diyemiyorlar, ‘Asla yayınlanamaz’ da diyemiyorlar. Susup kalıyorlar. Çünkü bunlar, artık siyasetçi değil; bunlar, vesayetçi… Bunlar, milletin gözü önünde olmaktan korkarlar, bunlar her işlerini milletten gizli yapmak isterler.  

Seçimi çaldılar. Diplomayı çaldılar. Özgürlüğü çaldılar. 60 milyar doları yaktılar. Ama şunu unutmayın: Millet, tüm vesayetçilerden, darbecilerden büyüktür. Acı çekeceğiz, bedel ödeyeceğiz ama umudumuzu hiç kaybetmeyeceğiz. Güler yüzümüzü hiç soldurmayacağız. Tam bağımsız, demokratik Türkiye için genç ömrünü ortaya koymuş evlatlarımıza, 19 Mart’ta Beyazıt’tan Saraçhane’ye korku dağlarını yıkarak gelen o günden beri meydanlarda demokrasiye, geleceklerine sahip çıkmak için gençlerimize sözümüz var: Bu ülkeye adalet gelecek. Bu ülkeye özgürlük gelecek. Bu ülkeye eşitlik gelecek… Ve her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

ÖZGÜR ÖZEL'DEN BEYAZIT MARŞI

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel sözlerine Beyazıt Marşı'yla başladı. Özel şunları dedi: 

"Ellerinde kitapları türküleriyle geldiler

Dalga dalga aydınlık dalga dalga aydınlık oldular

Yürüdüler karanlığın, karanlığın üstüne

Meydanları zapt ettiler, meydanları zapt ettiler yine"

ÖZGÜR ÖZEL: DİPLOMASIZ ERDOĞAN!

Özgür Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde: 

"Size inanan, İstanbul Üniversitesi'nden mezun olan ve sizin görevlendirdiğiniz, haksızca tutuklanan Ekrem İmamoğlu da sizin o gözlerinizdeki ışıltıya güveniyor. Bu meydan 40 bin metrekarelik bir alan. Gençlerin talebiyle bu meydanı Ekrem İmamoğlu'nun gayretiyle İstanbul Üniversitesi geri kazandı. Bu coşkuyu gölgelemek isteyen birileri, aydınlatmamak için elinden geleni yaptı.

Beyazıt mitinginin alanı 40 bin metrekare ancak Ekrem İmamoğlu için 160 bin kişi geldi.

Bugün bu coşkuyu gölgelemek isteyen birileri, bu meydanı aydınlatmamıza izin vermemek için her şeyi yaptı.

200 bin genç toplanmış senin diplomanı sorguluyor. Diplomasız Erdoğan! Sayın Erdoğan, diploma öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır.

Bu mücadeleden korkanlar ürkenler. Muhalefet evinde dönsün isteyenler asla teslim olmayacağımızı görünce bize bir mektup yazdılar. Mektubu da bir evlat katiliyle yolladılar. Kafamızı bozarsanız, direnmeye devam ederseniz bak ben ne yapıyorum, evladına acımamış bir katili yanına kadar yolluyorum, aklını başına topla diyor. İşte o mektuba bir cevap vermek icap ediyordu. Yazanlara cevabım Beyazıt Meydanı'dır.

19 Mart darbesine giriştiklerinde, ne olacaksa bu akşam olacak dediğimizde ve darbenin hedefinde olan kayyım atamanın peşinde olanların hedefinde olan, Saraçhane'nin önüne tüm İstanbul'u davet ettiğimizde onlar, bir araya gelmeyi, toplanmayı, yürümeyi yasakladılar.

Onlar vapurları iskelelere bağladılar, metroları kapattılar, tarihi yarım adaya gelen bütün köprüleri kaldırdılar. Otobüsleri 10 kilometre sokmadılar. Ve şunu biliyorduk, bir şey olacaksa bu akşam olacak. İşte o gün bu meydanda olanlar oldu.

Darülfünun, İstanbul Üniversitesi önündeki barikatları yıkarak Saraçhane'ye geldi, Saraçhane'yi kurtardı. Onların cesaretinin ve bu yüce çatının kim kötülüklere, kim hatalara alet ederse etsin, hangi beceriksiz eller, bu kadim kurumun geleneğini kirletmeye çalışırsa çalışsın, İstanbul Üniversitesi başkadır, işte buradadır.

"SAVAŞ İLANI KABUL EDİYORUM"

Bir gün Ankara'dan İstanbul'a atanan buraya gelen ve eski görevi bir siyasi görev olan birisi tarafından o operasyonlar başlatılınca sordular nedir bu diye... Dedim ki bu yapılanları belediye başkanlarımızı alıp da içeriye tıkmaları, bu kayyum atamaları, bu İstanbul'un iradesine saldırmayı bize savaş ilanı kabul ediyorum. Çünkü biz barışçıyız ama uysallığımıza, iyi niyetimize, yüreğimizin temizliğine, aklımızın iyiliğine güvenip de kimse ama kimse bizi ezmeye kalkmasın.

Eğer bizi kavgaya davet ederseniz o zaman işler değişir. Birileri bizleri kavgaya davet etti, davetleri kabulümüzdür. Biz nasıl bilirsek hep bir ağızdan gülmesini, biliriz öylece yaşamasını, öylece ölmesini. Hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz için.

14 milyon 800 bin imza topladık. Bu imzalar toplanıyor, depolanıyor, noter çağrılacak, hesaplattırılacak. 

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!"

Cumhuriyet



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

'Bu hesabı Trabzon'da, Adana'da, Trakya'da da yaptım...'

CHP lideri Özgür Özel, Van mitinginin ardından bir kuyumcuyu ziyaret etti. Emeklilerin AKP döneminde maaşlarından 5,5 çeyrek altını kaybettiklerini belirten Özel, "İnşallah iktidar değişi...

Çanakkale'de korkunç kaza... Çok sayıda ölü ve yaralı var!

Çanakkale’de yolcu otobüsü, kamyon ve otomobilin karıştığı zincirleme kaza meydana geldi. Kazada ilk belirlemelere göre 4 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Kazayla ilgili Çanakkale Va...


Saray kanadından ilk 'PKK kongresi' yorumu

Saray kanadından terör örgütü PKK'nın kongresini toplamasına ilişkin olarak ilk yorum yapıldı. Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, MHP Genel Başkanı De...

Ahmet Özer'in mektubu memleketi Van'da okundu

CHP'nin Van'da düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde, yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer, babasının mektubunu okudu. Silivri Ce...


"Bütün siyasi tutsaklar için özgürlük talebimizi dile getireceğiz"

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Van'da erken seçim taleplerini dile getireceklerini belirterek, "Van'dayız ve Profesör Doktor Ahmet Özer de Vanlı. Çocukları da şu anda burada aramızd...

Barbaros Şansal, İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındı!

Ünlü modacı Barbaros Şansal, İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındığını duyurdu. Türkiye'nin en ünlü modacılarından Barbaros Şansal, sosyal medya hesabından gözaltına alındığını duyurdu...


Özgür Özel saat 12.00'yi işaret etti: 'Önemli mesajlarımız olacak'

CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bugünkü adresi Van. Van mitingi 12.00'de başlayacak. CHP Genel Başkanı Özgür Özel saat 12.00'de gerçekleştirecekleri "Millet İradesi...

'Interpol kırmızı ve yeşil bültenle aranan 2 şahıs yakalandı'

Bakan Ali Yerlikaya, Rusya tarafından çıkarılan kırmızı bülten ve Gürcistan'ın çıkardığı yeşil bültenle aranan iki kişinin Hatay ve Antalya'da yakalandığını bildirdi. İçişleri Bakanı Ali ...


Cevdet Yılmaz Maaşları Düşürme Talimatı Verdi

AKP kulislerinde, bakan yardımcılarının yerine müsteşarların geri getirilebileceği konuşuluyor. Yüksek maaşlar ve yönetim kurulu gelirleri tartışma yaratınca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılm...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ünlü Şarkıcı Şimal Herkesten Dua İstedi!

Uzun süredir meme kanseri tedavisi gören ve kanseri yenen ünlü şarkıcı Şimal Tebessüm Eden, yeniden hastaneye kaldırılmasının ardından sevenlerinden dua istedi. Ünlü şarkıcı, son halini p...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Felçte altın saatleri kaçırmayın

Felç belirtileri başladığında ilk 4,5 saat içinde acil tedavinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Derya Uludüz ‘‘Bu durumda dakikalar hatta saniyeler çok kıymetli. Hastanın en hızlı şekilde bir inme merkezine yönlendirilmesi gerekir’’ uyarısında bulundu.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR