- Ödemiş Belediyesi davullu zurnalı toplu iş sözleşmesi imzalandı
- Panathinaikos, Kendrick Nunn'ın sözleşmesini uzattı
- Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
- Jiletli teller kapamıştı: 15 yıldır halka kapalı koy için yeni karar
- CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir Barosu’nun İşkence Raporunu TBMM’ye Taşıdı
İntikam ve nefret seviciler!
13 Haziran, 2019Kin, nefret ve intikam insanlığı bitiren duygulardır.
"İntikam peşinde koşanlar: İki kişilik mezar kazın" diyen Douglas Horton’ın bu sözünü iyi anlayın çünkü kazacağınız mezarlardan birisi de kendiniz için olacaktır…
Türkiye'de toplum her geçen gün kin ve nefret duygusu aşılanarak, ayrıştırılıyor. Sokaklar öfkeli insanlarla dolu! Ekonomik kriz ve güvensiz politikalar sayesinde hukuka, adalete, tarafsızlığa, eşitliğe inancımızı yitirdik.
Özellikle toplumun birleştirici ortak dokusu, etnik, dini ve mezhepsel kimlik tanımlamalarıyla, dışlamaya dayalı tartışmalarla altüst edildi.
Öfkeli iktidar; sindirme, susturma, etkisizleştirme yolu ile güç kazanmaya çalışıyor. Doğru şeyleri tartışmak yerine, gereksiz konularla halkı arkalarına takıp belirsizliklere sürüklüyorlar.
Toplumsal huzuru inşa etmek, demokrasiden uzaklaşmadan, yoksulluğu önlemeye yönelik çözümler üretmek, toplumsal ihtiyaçlar üzerine ülkenin gelişimine katkı sağlamak, yerli – milli değerleri korumak, ülkenin varlıklarına sahip çıkmak için iktidara gelmediler mi?
Bilinçli bir şekilde yapılan ve yaşatılan kin, nefret, öfke fırtınası hiç bir ahlaki kural tanımıyor.
Yalanlar üzerine kurulu düzende ömrümüz soldu!..
Rencide edici, kırıcı, yaralayıcı ifadelerle, yıpratma, etkisizleştirme, itibarsızlaştırma ve saha dışına itme stratejisi uygulanıyor.
Bu çirkinlikler kimin eseri?
Balık baştan kokar!
“Kendine, topluma ve insanlığa, faydalı başarılı biri olmak için nelere ihtiyacımız var” sorusunu soruyoruz ancak çözmek için uygulayıcı olmuyoruz. Doğru insanları seçemiyoruz!
Girdiğimiz nefret ve intikam sarmalından bizi kim çıkaracak?
Cyril Connolly “Korku olmadan nefret olmaz! Korktuklarımızdan nefret ederiz ve bu nedenle, nerede nefret varsa, orada korku gizlidir” der.
İktidarını kaybetme korkusu içinde olanların, korkularını nefret, kin ve öfkeye dönüştürmesi işte bu yüzdendir.
İnsan kusurlu bir canlıdır.
Yeryüzünde kötülüğü çoktur. Önyargı, ayrımcılık ve bunlardan kaynaklanan nefret, insanın miras aldığı kusurluluk ve bencilliğin sonuçlarıdır.
İnsanın yaşam politikası ne olursa olsun, hiçbir insan kuruluşu veya hükümeti, insanın yüreğini iyilik yönünde değiştirmek üzere bir kanun çıkaramadı.
George Orwell’ın: “İntikam ve cezalandırma fikri çocukça bir hayaldir. Dürüst olmak gerekirse, intikam diye bir şey yoktur. İntikam, güçsüz olduğunuzda ve güçsüz olduğunuz için gerçekleştirmek istediğiniz bir eylemdir. Güçsüzlük hissi ortadan kalktıktan hemen sonra o arzu buharlaşır” ifadesinde, İntikam alma duygusunun kökeninde güçsüzlük duygusunun varolduğunu anlamak mümkün…
Nefret duygusu insanın içini çürüten zehirdir. Güçlü ve erdemli insan gücünü kimseye kanıtlamaya çalışmaz, tepeden bakmaz.
İntikam peşinde olanlar güçsüz, korkak ve tehditkâr insanlardır.
Emeksiz güç sahibi insan yaşam yalancısıdır.
Güçsüz ve korkak insan intikam planları yapar.
Erdem ve hoşgörüden uzaktır.
Günümüzde nefret dolu çatışmalara yol açan temel etkenlerden bazılarının, sosyal ve ekonomik olduğuna dair kuşku yok. Sınıfsal ayrımcılıkla beslenenler de öfke ve acı duyguları yüzünden fiziksel veya ruhsal rahatsızlık vardır.
Kin, nefret ve intikam kusarak hiç bir sorun çözülmez.
Kimsenin, hem savcı, hem yargıç olmaya ve hele hele infaz yapmaya da hakkı yoktur. Zan, önyargı, yargısız infazdır. Düşünce, nesne vb. her şeye karşı bilgi ve araştırmaya dayanmayan, delilsiz, ölçüsüz yaklaşımlar ve yargılarla toplumsal barışı ve huzuru sağlayamazsınız!
Dogmalarla, saplantılarla önyargılarla; ben ve öteki ayrıştırması ile Türkiye’nin yaşam bereketini arttıramazsınız. Huzur ve güveni de yıkarsınız!..
Toplumsal barışı, huzuru ve güveni düşünenlerin, konuşana, yazana ve uygulayana sevgi ve saygı duyması gerekiyor. Sevgi, saygı, hoşgörü yaşama egemen kılınmazsa toplum huzurlu olur mu?
Ziyan-zebil olduk! Derin nefret duygularının kök salmasını önlemek zorundayız…
Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği yok ediliyor. Değerlerine sahip çıkmayan bir toplumda çözülüş kaçınılmazdır.
Barış istiyorsak, özgür düşünceye saygı duymalıyız. Özgür düşünce toplumsal birlik ve beraberliğin gücünü arttırır.
Dedemin dediği gibi, “kin kavgalar ayaklandırır; fakat sevgi her suçu örter.”
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.