
Hipertansiyona yakalanma riski ileri yaşlarda artıyor
Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, özellikle menopoz sonrası kadınlar ve 40 yaş üzeri erkeklerde hipertansiyonun daha yaygın görüldüğünü belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen hipertansiyon, kontrol ve tedavi edilmediği takdirde kalp hastalıkları, felç, böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Mutlu Güngör, damarlar içindeki kan basıncının sürekli normal seviyelerin üzerinde olması durumu olarak adlandırılan hipertansiyonun, yaygın görülen bir hastalık olduğunu kaydetti.
Güngör, "Normal kan basıncı, 130-80 mm Hg'nin altı olarak kabul edilir. 130-80'in üzerindeki değerler ise hipertansiyon anlamına gelir. Tansiyonun her iki değeri de önemli. Küçük tansiyon genellikle ihmal edilir, ancak her iki değerin de normal olması gerekiyor. Birinin yüksek olması bile tedavi gerektirebilir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de her 8 erişkinden birinin hipertansiyon hastası olduğunu ve bu hastaların yaklaşık yarısının, tansiyon hastası olduğunu bilmediğini aktaran Güngör, büyük değerin 135, küçük değerin 85'in üzerinde olması durumunda düzenli tansiyon kontrolü ve hekim kontrolünde ilaç tedavisinin gerekli olabileceğine işaret etti.
Aort anevrizması, diyabet ve kronik böbrek yetmezliği gibi hastalıklara sahip bireylerde daha sıkı tansiyon kontrolü gerektiğini vurgulayan Güngör, "Bu gibi kronik hastalıkları olan kişilerin 135-85 referans değerini beklemeden hekime başvurmaları ve ilaç kullanmaları gerekebiliyor. Çünkü bu hastalarda tansiyonun kontrol altına alınmaması durumunda çok ciddi sağlık sorunlarını ortaya çıkarabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Güngör, hipertansiyonun genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerle bağlantılı olduğunu, yaşlanmayla hipertansiyon riskinin arttığını, özellikle menopoz sonrası kadınlar ve 40 yaş üzeri erkeklerde hipertansiyonun daha yaygınlaştığını aktardı.
Birinci ve ikinci derece yakınlarında hipertansiyon öyküsü bulunan kişilerde tansiyon hastalığının daha fazla görüldüğüne değinen Güngör, fazla kilolu olmak, sağlıksız beslenme, aşırı tuz tüketimi, hareketsizlik ve stres gibi faktörlerin, yaştan bağımsız olarak hipertansiyona yol açabileceğini belirtti.
- "Genellikle belirti göstermiyor"
Güngör, hipertansiyonun genellikle belirti göstermediğine değinerek, şunları kaydetti:
"Halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve nefes darlığı gibi belirtiler, hipertansiyon olabilir. Ancak hipertansiyonun en önemli semptomu, belirti göstermemesi, yani asemptomatik olması. Tansiyon, yıllar içerisinde yavaş yavaş yükseldiği için çoğunlukla klinik bulgu vermez. Bu nedenle, hipertansiyona 'sinsi düşman' deriz. Dolayısıyla sağlıklı bireylerin de düzenli olarak tansiyon ölçmesi gerekiyor."
Tansiyonun sadece belirtilerin ve şikayetlerin olduğu durumlarda ölçülmesinin, toplumda yanlış bir algı olduğunu ifade eden Güngör, düzenli tansiyon takibi sayesinde hipertansiyon tanı ve tedavisinin erken dönemde yapılabileceğini vurguladı.
Güngör, tansiyonun, sakin ve rahatken, idrara sıkışık değilken, 5 dakikalık bir dinlenme sonrasında ölçülmesi gerektiğini kaydederek, "Sağlıklı kişiler, hiçbir şikayetleri olmasa bile rutin olarak ayda bir tansiyon kontrolü yapmalı. Aort anevrizması gibi kalp hastalıkları, diyabet, böbrek gibi kronik hastalıkları olan hipertansiyon riski yüksek kişiler, daha sık tansiyon kontrolü yapmalı." ifadelerini kullandı.
Hipertansiyonun kontrol altına alınmasında hekim kontrolü ve ilaç tedavisinin önemini vurgulayan Güngör, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hipertansiyonda ilaç tedavisi, hastanın yaşı, yandaş hastalıkları ve tansiyon değerlerine göre değişiklik gösteriyor. Bu nedenle hipertansiyon ilacı, kulaktan dolma bilgilerle ya da uzman olmayan kişilerin önerisiyle kullanılmamalı. İlaç kullanımı, her hastalıkta olduğu gibi hipertansiyonda da mutlaka uzman hekim kontrolünde olmalı. Hipertansiyon, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle düzenli tansiyon ölçümü ve kardiyoloji kontrolü, sağlıklı bir yaşam için ihmal edilmemeli."
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var?
Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç...
Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor
Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu...
Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık
Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl...
Yaz aylarında vücut ısısındaki ani yükseliş ölümcül olabilir
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Demir, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireylerin güneş çarpmalarına karşı risk altında olduğunu ve vücut ısısının ani ve kon...
Uyurken ortaya çıkan 2 belirti löseminin ilk sinyali olabilir!
Uykuda yaşanan bazı belirtiler, yalnızca bir yorgunluk ya da geçici rahatsızlık olarak görülse de, bazen ciddi hastalıkların ilk uyarısı olabilir. Uzmanlara göre özellikle yoğun gece terl...
Alzheimer hastalığının ilk belirtisi tatilde ortaya çıkıyor
Tatil genellikle dinlenme, eğlenme ve yenilenme ile ilişkilendirilir. Ancak uzmanlara göre, özellikle Alzheimer ve demansın erken belirtileri tatil dönemlerinde kendini gösterebilir. Alzh...
Her gün acı yiyenler dikkat: Bilimsel olarak kanıtlandı
Acı yiyeceklerin kilo verme üzerindeki potansiyel etkisi, uzmanların ve araştırmacıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden doktora sonrası araştırmacı D...
Maden suyunu sakın bardağa dökmeyin!
Maden suyunun tüketimi ile ilgili uzmanlardan kritik uyarı geldi. Bardağa dökerek içenler mineralleri yok ediyor. Yemek sonrası sindirime yardımcı olduğu düşünülen maden suyu, yanlış tüke...
Uzmanların yaşlanmayı durduran ilaçları
Tıpta son yıllarda “geroprotektif” (yaşlanmayı geciktirici) adı verilen bir ilaç sınıfı ortaya çıktı. Bu ilaçlar, hücre yaşlanmasını geciktirmeyi, iltihabı azaltmayı ve metabolik dengeyi ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hande Erçel çok konuşulan sahnelerle ilgili sessizliğini bozdu!
Hande Erçel'in, 'Aşkı Hatırla' dizisindeki partneri Barış Arduç'la olan öpüşme sahneleri sosyal medyada çok konuşulmuş zaman zaman gericilerin hedefi olmuştu. Erçel, çok konuşulan sahnele...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var?
Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç, kuru gözün nedenlerini ve kişiye özel tedavi yöntemlerini anlattı.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.