Yukarı
426774

Hipertansiyona yakalanma riski ileri yaşlarda artıyor

16 Mayıs 2025 12:34

Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, özellikle menopoz sonrası kadınlar ve 40 yaş üzeri erkeklerde hipertansiyonun daha yaygın görüldüğünü belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen hipertansiyon, kontrol ve tedavi edilmediği takdirde kalp hastalıkları, felç, böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Mutlu Güngör, damarlar içindeki kan basıncının sürekli normal seviyelerin üzerinde olması durumu olarak adlandırılan hipertansiyonun, yaygın görülen bir hastalık olduğunu kaydetti.

Güngör, "Normal kan basıncı, 130-80 mm Hg'nin altı olarak kabul edilir. 130-80'in üzerindeki değerler ise hipertansiyon anlamına gelir. Tansiyonun her iki değeri de önemli. Küçük tansiyon genellikle ihmal edilir, ancak her iki değerin de normal olması gerekiyor. Birinin yüksek olması bile tedavi gerektirebilir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de her 8 erişkinden birinin hipertansiyon hastası olduğunu ve bu hastaların yaklaşık yarısının, tansiyon hastası olduğunu bilmediğini aktaran Güngör, büyük değerin 135, küçük değerin 85'in üzerinde olması durumunda düzenli tansiyon kontrolü ve hekim kontrolünde ilaç tedavisinin gerekli olabileceğine işaret etti.

Aort anevrizması, diyabet ve kronik böbrek yetmezliği gibi hastalıklara sahip bireylerde daha sıkı tansiyon kontrolü gerektiğini vurgulayan Güngör, "Bu gibi kronik hastalıkları olan kişilerin 135-85 referans değerini beklemeden hekime başvurmaları ve ilaç kullanmaları gerekebiliyor. Çünkü bu hastalarda tansiyonun kontrol altına alınmaması durumunda çok ciddi sağlık sorunlarını ortaya çıkarabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Güngör, hipertansiyonun genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerle bağlantılı olduğunu, yaşlanmayla hipertansiyon riskinin arttığını, özellikle menopoz sonrası kadınlar ve 40 yaş üzeri erkeklerde hipertansiyonun daha yaygınlaştığını aktardı.

Birinci ve ikinci derece yakınlarında hipertansiyon öyküsü bulunan kişilerde tansiyon hastalığının daha fazla görüldüğüne değinen Güngör, fazla kilolu olmak, sağlıksız beslenme, aşırı tuz tüketimi, hareketsizlik ve stres gibi faktörlerin, yaştan bağımsız olarak hipertansiyona yol açabileceğini belirtti.

- "Genellikle belirti göstermiyor"

Güngör, hipertansiyonun genellikle belirti göstermediğine değinerek, şunları kaydetti:

"Halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve nefes darlığı gibi belirtiler, hipertansiyon olabilir. Ancak hipertansiyonun en önemli semptomu, belirti göstermemesi, yani asemptomatik olması. Tansiyon, yıllar içerisinde yavaş yavaş yükseldiği için çoğunlukla klinik bulgu vermez. Bu nedenle, hipertansiyona 'sinsi düşman' deriz. Dolayısıyla sağlıklı bireylerin de düzenli olarak tansiyon ölçmesi gerekiyor."

Tansiyonun sadece belirtilerin ve şikayetlerin olduğu durumlarda ölçülmesinin, toplumda yanlış bir algı olduğunu ifade eden Güngör, düzenli tansiyon takibi sayesinde hipertansiyon tanı ve tedavisinin erken dönemde yapılabileceğini vurguladı.

Güngör, tansiyonun, sakin ve rahatken, idrara sıkışık değilken, 5 dakikalık bir dinlenme sonrasında ölçülmesi gerektiğini kaydederek, "Sağlıklı kişiler, hiçbir şikayetleri olmasa bile rutin olarak ayda bir tansiyon kontrolü yapmalı. Aort anevrizması gibi kalp hastalıkları, diyabet, böbrek gibi kronik hastalıkları olan hipertansiyon riski yüksek kişiler, daha sık tansiyon kontrolü yapmalı." ifadelerini kullandı.

Hipertansiyonun kontrol altına alınmasında hekim kontrolü ve ilaç tedavisinin önemini vurgulayan Güngör, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hipertansiyonda ilaç tedavisi, hastanın yaşı, yandaş hastalıkları ve tansiyon değerlerine göre değişiklik gösteriyor. Bu nedenle hipertansiyon ilacı, kulaktan dolma bilgilerle ya da uzman olmayan kişilerin önerisiyle kullanılmamalı. İlaç kullanımı, her hastalıkta olduğu gibi hipertansiyonda da mutlaka uzman hekim kontrolünde olmalı. Hipertansiyon, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle düzenli tansiyon ölçümü ve kardiyoloji kontrolü, sağlıklı bir yaşam için ihmal edilmemeli."

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Geç uyumak unutkanlığa yol açar mı?

Yaşam temposu, geç uyumayı normalleştirdi. Ancak beyin bu tempoya uyum sağlamakta zorlanıyor. Çünkü uykusuz kalmak hafıza üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor.

Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?

Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak i...


Gizli pandemi: Lyme

425’den fazla hastalığı taklit eden ve teşhis edilmesi bu yüzden zor olan Lyme hastalığı ‘gizli bir salgın’ olarak nitelendiriliyor. Geçmişte kenelerden bulaştığı düşünülen hastalığın bit...

Sadece bu 6 kuralı hayatınıza sokun yeter

Kilo vermek artık sancılı diyetlere bağlı değil; uzmanlar, sadece hayatınıza katacağınız 6 basit kuralın zayıflama sürecinde mucizevi fark yaratabileceğini söylüyor. Düşük karbonhidrat, k...


Sıvı kaybı böbreklerde hasara yol açıyor

Sıcak havalarda böbrek sağlığının daha fazla dikkat gerektirdiğini söyleyen Nefroloji Uzmanı Dr. Merve Aktar, “Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte terleme yoluyla ciddi mikt...

Bu 3 sessiz belirti sizde varsa kahve sağlığınızı tehdit ediyor olabilir!

Sabah kahvesi olmadan uyanamayanlardan mısınız? Gün boyunca fincandan fincana koşuyorsanız dikkat! Kahvenin fazlası vücutta beklenmedik tepkilere yol açabilir. Birçoğumuz için kahve, güne...


119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!

Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı...

Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgu...


Kalbiniz kaç yaşında?

“Kalbin biyolojik yaşı” takvim yaşından farklı olarak kalbin yaşlanma hızını gösteren bir kavramdır. Yani kalbin yaşı, kalbin kaç kere attığıyla değil, nasıl attığıyla ölçülür. Bazen 40 y...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Genç oyuncudan acı haber geldi

elley Mack, geçen yıl nadir görülen bir kanser türüne yakalanmıştı. Eylülde tedavi sürecine başladığını duyuran 33 yaşındaki oyuncu, sevenlerinden dua istemişti.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Geç uyumak unutkanlığa yol açar mı?

Yaşam temposu, geç uyumayı normalleştirdi. Ancak beyin bu tempoya uyum sağlamakta zorlanıyor. Çünkü uykusuz kalmak hafıza üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR