Yukarı
7

Av. Anıl Selek

TC değil Türkiye Cumhuriyeti

12 Temmuz, 2019

    17 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının en çok konuşulan konularından biri türban, diğeri de devlet kurumlarından Türkiye Cumhuriyeti kısaltması olan TC ibaresinin kaldırılması olmuştur. Türban uzun süre gündemi meşgul etse de laik devletlerde olmayan bir uygulama yerleşti ve artık adliye dahil her kurumda türban sorunu(!) çözülmüş oldu. Ancak uzun süredir TC kısaltması gündemde kalmaya devam ettiği gibi sanki sürekli birileri tarafından da bu konu ısıtılıp ısıtılıp önümüze konuyor.

    Son olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi eki başkanı Mehmet Özhaseki Melikgazi Belediyesi’nde levhaya TC ibaresinin eklenmesi talebine ”bu bölücülük ve fitne işidir!” diyecek kadar ileri gitti.

    TC ibaresini kaldırma gerekçesini en iyi bu kararı alanlar söyler ama bende uyandırdığı gerekçe bu kişilerin Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine hatta Türk kelimesine karşı olduklarıdır, bu anlamı çıkarmam da tamamen olayların gelişimi ve karar alıcıların açıklamalarıdır yoksa bu kararı alanları ne yakından tanırım ne de tek bir çay kahve içmişliğim vardır.

    Son dönemde TC ibaresine sahip çıkılması bu konuda toplumun bir çok kesiminin bu kavrama iyi niyetle sahip çıkmasını görmek içimde buruk bir sevince sebep oluyor. Neden mi buruk? Kısa bir hatırlatma ve açıklama ile anlatmaya çalışayım.

    Akranlarım ve büyüklerim çok daha iyi bilirler geçmiş yıllarda bazı yasa dışı örgütler, bunların militanları ve hatta sempatizanları başta olmak üzere Cumhuriyet ve Türkiye düşmanları “TC” kısaltmasını adeta Türkiye Cumhuriyeti kelimesini ağızlarına almamak hatta küçümsemek amacıyla kullanırlardı. Hatırlayanlarınız vardır Ahmet Kaya bir Almanya konserinde “başım belada” isimli şarkısının bazı sözlerini farklı söylemiş ve “şimdilik hoşça kal yaban çiçeğim, yasal mermisi ile bir TC yaklaşmakta” demiş ve bir hayli tepki toplamıştı. İster bölücü olsun ister yıkıcı birçok yasa dışı örgüt de bu kısaltmayı kullanırdı ve birçok Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı gibi ben de bu kısaltmadan rahatsız olurdum. Ancak gelin görün ki aradan geçen zamanda yaşadıklarımızla maalesef işte bu beğenmediğimiz kısaltmayı savunur ve mumla ara olduk. Başta belediyeler olmak üzere TC ibaresi için teklif verir hatta tartışır olduk.

    Bu sebepten bazılarının TC kısaltmasından rahatsızlığını sadece bu koşulda kabul edebilirim. Çünkü TÜRKİYE CUMHURİYETİ ifadesinin kısaltmayla bu kadar güzel görünmediğini düşünüyorum, çünkü biz TC vatandaşı değil TÜRKİYE CUMHURİYETİ vatandaşıyız, çünkü değişmez önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK TC'yi değil TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni kurdu. Sizleri bilmem ama ben sevdiklerimden isminin ve soyisminin baş harfleriyle bahsetmem, tam tersi AĞZIMI DOLDURA DOLDURA HER HARFİNİ ÜSTÜNE BASA BASA SÖYLERİM. Bana göre bir kişiyi adı ve soyadının baş harfiyle anan kişi bırakın andığı kişiye saygı duymamayı nefret ettiği izlenimi verir bana. Çünkü küçültücüdür bu ifade. Bir müvekkilim boşanmak üzere olduğu, kendisini aldatan ve kötü muamele gördüğü eşinden asla ismiyle bahsetmez adının ve soyadının başharflerini söyleyerek bahsederdi ve bu kısaltmayı söylerken bile ona olan kızgınlığını ve nefretini sesinin tonundan ve ifadesinden anlardınız.

    İşte bu yüzden TC değil TÜRKİYE CUMHURİYETİ dememiz, okumamız ve yazmamız gerek. Türkiye Cumhuriyeti çok değerli olduğu için, önemini ve etkisini azaltmamak için üşenmeden söylemek gerek.Gelinen süreç adeta “ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir”. Bu ülke için, bu ülkeyi sevenler için değeri tartışılmaz Türkiye Cumhuriyeti’ne ve bu ibareye sahip çıkmalıyız. Milyonların har vurup harman savrulduğu güzel ülkemde kötü niyetli ve hatta aklı evvel birilerinin maliyet gerekçesine cevabım “tabelalara bırakın TC’yi TÜRKİYE CUMHURİYETİ yazmanın maliyeti oturduğunuz koltuk, hatta kullandığınız dolma kalem kadar bile değil”.

    Ne kadar güzel demiş büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’üm hem de kısaltma yapmadan "Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat TÜRKİYE CUMHURİYETİ ilelebet payidar kalacaktır."

                       



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Pınar Altuğ: Benden köylü kadını çıkmaz

Geçen gün bir davete katılan oyuncu Pınar Altuğ kendisini tatmin eden bir rolü hâlâ bulamadığını söyledi. Altuğ, "Ters köşe bir karakter oynar mısınız?" sorusu üzerine, "Kötü kadın olabil...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Göz sağlığınız tehlikede!

Ekran karşısında uzun saatler geçirmek, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda göz sağlığını tehdit ediyor. Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Huban Atilla, küçük yaştaki çocuklarda giderek artan göz kuruluğu ve şaşılık riskine dikkat çekti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR