Siz hiç hayallerinizden sıfır aldınız mı?
30 Ocak, 2019Masallardan çok hikayeleri severim. Masallar genellikle inanılması güç, hayal ürünü anlatılardır. Ben de daha çok “uyutmak” için kurgulandığı hissi uyandırır. Masallar sadece çocukların mışıl mışıl uyutulmasına yardımcı olmakla kalmaz büyüklerin de uyutulmalarına vesile olur, hem de ayakta!
Hikayeler ise daha çok yaşanmışlık kokar ve bizlere gerçek hayattan kesitleri aktarır, aktarırken de çoğu kez dersler verir. Belki de bu sebepten hikaye okumayı severim ve sık sık anlatımlarımda hikayelerden faydalanırım.
Bugün de işlerimi erkenden toparlayıp kafamı da rahatlatınca klavyemin tuşlarına basıp eskilerden kalan güzel bir hikayeyi de sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Bu hikaye memleketin birinde çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisi ile genç oğluna dairdir. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken bir gün öğretmeni büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını ister. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan tam 7 sayfalık bir kompozisyon yazar. Bu hayalini en ince ayrıntılarıyla kağıda döker. Bununla yetinmez bir de hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizer. Krokide binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterir hatta arazinin üzerine yapacağı 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekler. Ertesi gün sunduğu 7 sayfalık ödev, tam da ruhunun ve kalbinin sesini aktarır. Ancak iki gün sonra ödevi geri aldığında çok şaşırmıştır çünkü kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "dersten sonra beni gör" notu vardı.
Öğretmenine gittiğinde "Neden ‘0’ aldım?" diye merakla sorar. Öğretmen "Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal" der, "Paran yok, gezginci bir ailen var, kaynağınız yok, at çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın almak, sonra hayvanları alman gerekir. Bunu başarman imkansız (!’)" der ve ekler "Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine dönüp babasına danıştığında "Oğlum, bu konuda kararını kendin vermelisin" cevabını alır ve bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürür ve öğretmenine "Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, ben de hayallerimi" der.
Kimine göre hikaye burada biter, kimine göreyse bu çocuk bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturmakta ve hayallerinde at çiftliğinde yaşamaktadır. Öğretmeni de uzun zamandan sonra 30 öğrencisi ile bu çiftliğe geldiğinde “Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal çaldım. İyi ki sen hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın" der.
Olay yaşanmış mıdır? Çocuk hayallerine kavuşmuş mudur? Bilmiyorum, daha da önemlisi umursamıyorum. Ama bildiğim bir şey var ki insanı birey yapan, var olmasını sağlayan en önemli etken hayal gücüdür. Bir hayale sahip olamayanlar sadece gözlerinin görebildikleri yere kadar görürler, hayalleri olanlarınsa sınırı yoktur. Hayalle ilgili en güzel sözlerden biri şüphesiz şair ve yazar Langston Hughes’ e aittir. Hughes “Hayallerinize sıkı sıkıya sarılın. Eğer hayalleriniz ölürse, hayat, kanadı kırık ve uçamayan bir kuşa benzer” diyerek hayal ile insan hayatı arasındaki ilişkiyi çok güzel ifade etmiştir.
Hayal aleminde yaşamasam da sık hayal kurarım. Bazı hayallerim gerçek olmuştur, bazılarının da sanırım zamanı gelmedi. Çocuklarımın da hayal gücüne sahip olmasından hep memnun olmuşumdur. Ülkemizin geleceği çocuklarımızın ve gençlerimizin hayallerini çalmayın hele hele hayal kurdukları için ne derste ne de gönüllerinizde onlara sıfır vermeyin. Hadi beni dinlemediniz diyelim, o zaman bari Dünya’nın gelmiş geçmiş en iyi beyinlerinden ve en başarılı insanlarından biri olan Albert Einstein’e kulak verin “Hayal gücü, güç verir, hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir." Hayalsiz kalmayın…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Dorukhan’ın gece gezmesi
Eyüpspor’da forma giyen Dorukhan Toköz önceki gece Arnavutköy’deki bir restorandaydı. Üç kadınla yemeğe çıkan futbolcu, mekân çıkışı muhabirleri fark edince arkadaşlarını önden gönderdi. ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Milyonlarca kadın aynı sebepten dolayı sabah 3.29'da uyanıyor
Araştırmaya göre, İngiltere'de kadınların dörtte üçü sabahın erken saatlerinde uyanıyor. Bu da sabah tam 3.29'a denk geliyor. Bu saat ise ülkenin ortalama uyanma saati olan 7’den oldukça önce gerçekleşiyor. Kadınların yarısından fazlası (%53) ise tekrar uykuya dalana kadar yatakta dönüp durduklarını belirtiyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.