Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Medeniyetini Kaybeden İnsanoğlu!

10 Kasım, 2025

   Bu, derin ve düşündürücü konuyu, modern dünyadaki gelişmeler ve karşılaşılan sorunlardan yola çıkarak yazmak istedim. Pek çok düşünür, bilim insanı ve tarihçi tarafından medeniyetin bir krizde olduğu ve bazı değerlerini kaybettiği yorumlanıyor.

   Müslüman düşünür ve yazar Aliya İzzetbegoviç'e atfedilen "Medeniyet profesör olmak değildir" sözü onun düşüncelerini yansıtan bir ifade olarak bilinir. Bu söz, medeniyetin yalnızca akademik unvanlar, teknik bilgi veya bireysel başarılarla sınırlı olmadığını, asıl olarak ahlaki değerler, insaniyet ve toplumun genel kültür düzeyi ile ilgili olduğunu vurgular.

    Bazen öyle insanlarla karşılaşıyorum ki profesör olduğundan ben de şüphe duyuyorum…

    Bir toplumun profesörler yetiştirmesi, binalar inşa etmesi ve teknik olarak ilerlemesi uygarlıktır.

    Ancak bu toplumun ahlaki değerleri, vicdanı ve insaniyeti ne durumdadır? İşte medeniyet (kültür) asıl bu sorunun cevabında yatar.

   Profesör olmak, yani teknik bilgiye sahip olmak, tek başına bir medeniyet göstergesi değildir; medeniyet, bilginin hangi ahlaki temelde ve hangi amaçla kullanıldığıyla ölçülür.

   Gerçek medeniyetin imtihanı, en zor şartlarda bile insan kalabilmek ve yıkımı değil, hayatı ve kültürü koruma azmidir.

   Bosnalıların, Bosna Savaşı sırasında bu insani duruşu koruması, İzzetbegoviç için uygarlığa karşı kazanılmış bir medeniyet zaferi anlamına geliyordu.

   Medeniyet, teknolojiye hükmetmek değil, vicdana ve ahlaka hükmetmektir. Toplumun faydası için düşünmek, konuşmak ve bilimsel metotlar üretmektir.

****

   Uygarlık ve insanlık arasındaki gerilimi konu alan kısa bir hikâyemi okuyucularımla paylaşmak istiyorum;

   Medeniyetin Duvarları ve İnsanlığın Tohumları

   Yıl: 2345. Yer: Zenith Şehri.

   Zenith, yeryüzündeki en gelişmiş uygarlıktı. Gökyüzüne uzanan çelik ve cam kuleleri, havada süzülen otomasyon araçları ve her köşesinde yanan parlak yapay ışıklarla parlıyordu. Zenith'in Yüksek Konseyi'ndeki her üye, en az üç alanda Profesör unvanı taşıyordu. Şehrin her kararı, en karmaşık algoritmalarla, mantık ve verimlilik üzerine kuruluydu.

   Bu şehrin, tüm teknik mükemmelliğinin kalbinde, her kararın alındığı Verimlilik Kulesi'nde, Profesör Elara oturuyordu. Elara, şehir planlaması, yapay zeka etiği ve sürdürülebilirlik alanlarında uzmandı. Zenith için medeniyet, "sıfır hata" ve "maksimum çıktı" demekti.

   Bir gün, şehir algoritmaları, Zenith'in su kaynaklarını daha verimli kullanmak adına, Eski Mahalle adı verilen, şehrin güneydoğu ucundaki küçük, çarpık, ama tarihi dokuyu koruyan bölgenin tahliyesini önerdi. Eski Mahalle'de yaşayanlar, Zenith'in kurallarına göre "verimsiz" ve "düşük katkılı" kabul edilen, zanaatkarlar ve sanatçılardan oluşan küçük bir azınlıktı.

   Profesör Elara, tahliye emrini imzalamak üzereydi. Algoritmalar %99.8 haklıydı. Ancak o gece, Elara, protokol dışı bir şey yaptı: Otorize edilmemiş bir dronu Eski Mahalle'ye gönderdi. Beklediği şey, düzensiz binaların ve eskiyen altyapının görsel kanıtıydı. Dronun ekranına gelen görüntü, Elara'nın zihnini sarstı. Görüntüde ne yüksek binalar ne de son teknoloji vardı; sadece loş bir ışık altında toplanmış bir grup insan vardı.

   Grup, Eski Mahalle'nin meydanındaki asırlık bir çeşmeyi onarıyordu. Çeşmenin suyu, yıllardır algoritmik bir hatadan dolayı tıkanmıştı ve şehrin genel su ağına katkısı sıfırdı. Profesör bu çeşmenin onarımı için maliyet-fayda analizi yaparak, yıkılmasını emretti. Ancak, zanaatkar Yaşlı Miran, çeşmenin taşlarını tek tek eliyle oyuyor, çatlakları bir tür reçineyle dolduruyordu. Bu onarım, ne yazık ki şehre ekstra su sağlamayacaktı.

   Elara, drona yakından görüntü almasını emretti. Miran, onarırken yanındakilere şunları söylüyordu: "Bu çeşme, dedemle ninemin ilk tanıştığı yerdir. Bu taşlar sadece su kanalı değil, anıların yatağıdır. Bir şehir, eğer geçmişini silerse, sadece binalardan ibaret kalır.”

   Medeniyet, çeşmeden su akıtmak değil, o çeşmenin hikâyesini korumaktır."

   Elara, yıllarca medeniyeti, yazılım kodlarında, bilimsel yayınlarda ve profesör unvanlarında aramıştı. Oysa gerçek medeniyet, bu "verimsiz" köşede, bir çeşmeyi anısı için onaran bir zanaatkarın elinde ve ekmeğini paylaşan bir çocuğun vicdanında gizliydi. Ertesi sabah, Yüksek Konsey toplantısında Profesör Elara, tahliye emrini imzalamadı.

   "Algoritmalarımız haklı olabilir," dedi. "Zenith, teknik olarak mükemmel bir uygarlıktır. Ancak, eğer bu şehrin bir parçası, bir çeşmeyi sadece 'anı' olduğu için korumayacaksa, ve eğer ekmeğini paylaşan bir çocuğu 'verimsiz' diye dışlayacaksak... O zaman biz, sadece yüksek binalar inşa etmiş oluruz.

   Medeniyet, profesör olmak değildir; medeniyet, bir çeşmenin hikayesini, bir parça ekmeğin sıcaklığını ve insan ruhunun vicdanını korumaktır. 

   "Eski Mahalle kalacak" der...

   Zenith, teknik olarak en mükemmel şehir olarak kaldı, ancak o günden sonra, Elara'nın kararı sayesinde, kalbinde insanlığın ve hikâyelerin sıcaklığını taşıyan bir medeniyet olmaya doğru ilk adımını attı.

   Modern bir bilim kurgu metaforuyla somutlaştırarak, ahlak ve kültürün teknik ilerlemeden ne kadar üstün olduğunu göstermeye çalıştım!

   İnsanoğlu medeniyetini, ahlak ve kültürünü kaybettiği için kaybediyor!

   Medeniyet bilgiye karşı ahlakın zafer çağrısıdır.

   Bir toplumun geleceği, yetiştirdiği profesör sayısında değil, o profesörlerin edindiği bilgiyi hangi ahlaki ilkelere göre kullandığında gizlidir.

   Gerçek medeniyet, ne teknik bir ütopya kurmakta ne de trajediyi inkâr etmekte; tam tersine, Dram'ın farkında olarak Ütopya'yı ahlakla sınırlamakta ve böylece insan kalmanın zorlu sanatını icra etmekte yatar.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Nilsu Berfin Aktaş restoranda 75 bin TL ödediğini açıkladı

Oyuncu Nilsu Berfin Aktaş dört arkadaşıyla gittiği bir restoranda ödediği 75 bin TL'lik hesapla sosyal medyada gündem oldu. 'Kuzey Yıldızı İlk Aşk', 'Benim Hayatım', 'Kalp Yarası', 'Şakir...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Hipertansiyonda acil durum işaretleri

Hipertansiyon genellikle belirti vermese de bazı alarm işaretlerini bilmek ve erken harekete geçmek hayat kurtarır… Kan basıncı çok yüksekse ve göğüs ağrısı, nefes darlığı veya felç belirtileri varsa bu durum ‘hipertansif kriz’ olarak adlandırılır...

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR