Fransızlar her hapşırık sonrası özür dilemeye başladı!
Fransa'da başlayıp tüm dünyaya yayılan yeni bir sosyal tartışma gündemde: Hapşırdıktan sonra "özür dilerim" demek bir nezaket göstergesi mi, yoksa gereksiz bir sosyal baskı mı? Özellikle pandemi sonrası artan sağlık kaygılarıyla birlikte, bu basit refleksin yarattığı toplumsal gerilim uzmanları ikiye bölmüş durumda. Konunun kökleri ise Kara Veba salgınına kadar uzanıyor.
Sıradan bir hapşırık... Ardından gelen bir anlık sessizlik, bir "çok yaşa" beklentisi veya mahcup bir özür. Yüzyıllardır süregelen bu basit toplumsal ritüel, özellikle COVID-19 pandemisinin ardından yeniden bir nezaket bulmacasına dönüştü. Peki, kontrolümüz dışındaki bu refleks için gerçekten özür dilememiz gerekiyor mu? Uzmanlar bu konuda ikiye bölünmüş durumda.
"Hapşırık bir sorun haline geldi"
Bir toplantının ortasında, toplu taşımada veya markette aniden gelen bir hapşırık, tüm gözlerin size çevrilmesine neden olabilir. COVID-19 pandemisiyle birlikte hapşırık, masum bir refleksten potansiyel bir "biyolojik tehdit" algısına dönüştü.
Günün Trend Haberleri
Play Video
Alman Görgü Kuralları Konseyi Başkanı Evelyn Siller, "Koronavirüs pandemisi başladığından beri hapşırma, hem hapşıran kişiyi hem de çevresindekileri huzursuz eden bir sorun haline geldi," diyerek durumu özetliyor.
Danışmanlar Susanne Schwarz ve Linda Hunziker ise, "Birçok insan için, vücutlarının çıkardığı ses nedeniyle aniden ilgi odağı haline gelmek çok rahatsız edici" diye ekliyor. Bu sosyal baskı, giderek daha fazla insanın kendini özür dilemek zorunda hissetmesine yol açıyor.
Uzmanlar uyarıyor: "Suçluluk hissetmeyin"
Peki, bu özür gerçekten gerekli mi? Sağlık psikoloğu Carlo Fabian'a göre bu durumun mantıksal bir temeli yok: "Hapşırdığınız için özür dilemek, sanki yanlış bir şey yapmışsınız gibi hissetmenize neden olur. Böylece içinizde var olmayan bir suçluluk duygusuna kapılırsınız."
İsviçre Halk Sağlığı Direktörü Corina Wirth de benzer bir görüşte: "Hatalar için özür dilemelisiniz, ancak hapşırma gibi bastırılması zor ve nadiren utanç verici olan doğal bir refleks için değil." Bazı görgü kuralları uzmanları ise, eğer özür dilenecekse bunun sessiz ve abartısız bir şekilde yapılması gerektiğini, çevredeki insanların ise bu konuda yorum yapmamasının en doğrusu olduğunu belirtiyor.
"Çok Yaşa" demenin ardındaki antik korkular
Hapşırana "çok yaşa" demek, bugün sıradan bir nezaket ifadesi gibi görünse de kökenleri binlerce yıl öncesine, batıl inançlara ve büyük salgınlara dayanıyor.
Antik çağlar: Tarih dergisi Geo'ya göre, Antik Yunan'da hapşırığın ilahi bir işaret olduğuna inanılırdı. Yunanlılar bu durumu "Zeus seni korusun!" diyerek karşılardı.
Orta Çağ: Avrupa'yı kasıp kavuran Kara Veba salgını sırasında hapşırık, hastalığın ilk belirtilerinden biri olarak görülüyordu. Kilise, ölmekte olan ruhu kutsamak ve şeytanı kovmak için "Tanrı seni korusun" ifadesini kullanırdı.
Ruhun kaçma korkusu: Bir diğer yaygın inanışa göre, ruhun başın içinde yaşadığı ve hapşırma anında ağızdan veya burundan kaçabileceği düşünülüyordu. "Çok yaşa" demek veya eliyle ağzı kapatmak, ruhu bedende tutmaya yönelik sembolik bir hareketti.
Günümüzde bu anlamlarını yitirmiş olsa da gelenek varlığını sürdürüyor. Ancak uzmanlara göre, tıpkı özür dileme ikilemi gibi, "çok yaşa" deme alışkanlığı da giderek etkisini yitiriyor.
Sonuç olarak, basit bir hapşırığın ardında yatan toplumsal dinamikler, kişisel rahatsızlık, atalardan kalma korkular ve modern sağlık kaygıları arasında bir denge bulmaya çalışıyor.
SÖZCÜ
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Azerbaycan ve İran arasında bölgesel güvenlik görüşmesi
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Bakü'de bir araya geldi. İki isim, Azerbaycan-İran ilişkilerini ve bölgesel güvenlik konularını ele ald...
Nijerya'da kaçırılan çocuklardan 100'ü serbest bırakıldı
Nijerya'nın Nijer eyaletindeki St. Mary's School adlı Katolik okulundan kaçırılan öğrencilerden 100'ünün serbest bırakıldığı kaydedildi. Yerel medyada yer alan haberlere göre, yerel yetki...
Doha'daki saldırıdan sonra ilk kez görüştü
ABD İsrail ve Katar yetkilileri New York’ta üçlü görüşme yaptı. Toplantı İsrail’in eylülde Doha’da Hamas liderlerini hedef alan saldırısı sonrası kopan temasları onarma ve Trump yönetimin...
Benin'de darbeci askerler firar etti
Oyuncu sağlığı bizim için çok önemli, her şeyin başında ama burası sağlık için spor yapılan bir yer değil, çok önemli bir markanın kıymetli alanlarda mücadelesi var. Rotasyon konusunda ba...
ABD'den 'Suriye' hazırlığı: Sezar Yasası için hazırlıkllar başladı
ABD Kongresinin, 2026 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) kapsamında Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarını yürürlükten kaldırmaya yönelik düzenlemenin üzerinde ça...
Çernobil’de alarm: Radyasyon kalkanı işlevini yitirdi
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Rus drone saldırısının ardından Çernobil Nükleer Santrali’ni saran dev çelik kalkanın artık radyasyonu tam olarak hapsedemediğini açıkladı. Ajans, radyo...
Almanya'da yeni büyükşehir belediye başkanı, Erzurum asıllı Türk
Kiel’de ikinci turu Yeşiller adayı Erzurumlu Samet Yılmaz kazandı. Yılmaz yüzde 54,1 oyla rakibi Gerrit Derkowski’yi geride bıraktı. Yeşiller kentte ilk kez büyükşehir belediye başkanlığı...
Suriyeliler meydanlara akın etti! Kutlama yaptılar
Suriye’nin başkenti Şam’da binlerce kişi, 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesinin birinci yıl dönümü dolayısıyla sokaklara döküldü. Araç konvoyları oluşturan kalabalıklar, Suriye bayrakla...
Venezuela'da savaş hazırlığı: Binlerce asker orduya katıldı
Venezuela'da Devlet Başkanı Nicolas Maduro yönetimi, Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetler'e (FANB) 5 bin 600 yeni askerin yemin ederek katıldığını duyurdu. Ulusal basındaki habere göre hükü...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Romantik Asansör Pozları Olay Oldu
Uzak Şehir’in Alya’sı Sinem Ünsal, sevgilisi Berk Cankat ile hasret giderdi. Dizi çekimleri nedeniyle sevgilisinden uzak kalan güzel oyuncu, romantik asansör pozuyla hayranlarından tam no...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Vücudunuzdaki bu sinyaller ele veriyor...
Vücut, metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışması için yalnızca besinlere değil, aynı zamanda temel vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle kış aylarında yetersiz vitamin alımı, hem fiziksel hem de duygusal değişimlere yol açabilir.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.