- Beşiktaş Kadın Basketbol Takımında 10 oyuncuyla yollar ayrıldı
- Özgür Özel, DEM Parti ile görüşmesi sonrası ateş püskürdü: ‘Anayasa ihlali!’
- Prof. Dr. Türkan, Saylan'ı Bubu'nun Gözünden Anlatacak
- Dünyanın nadide Zeus büstlerinden biri artık Bolu’da
- Anadolu Efes başantrenörü Mijatovic Hırvatistan'ın başına geçti

78. Cannes Film Festivali'nden notlar: ‘Yeni Dalga’dan dip akıntılara
Bir film, anlattığı konu ve türü ne olursa olsun, izleyicisinde heyecan uyandırabildiği, beklenmedik tatlar bıraktığı, farklı dünyaların kapılarını açtığı oranda önemli ve başarılı değil midir? Ana seçkide yarışan filmlerden ikisi bu bağlamda hemen öne çıkıverdi.
Önce Amerikalı senaryo yazarı ve yönetmen Richard Linklater’ın (1960) “Nouvelle Vague”ı (Yeni Dalga), sinefil yürekleri ferahlattı. Fransız sinemasında, 1950’lerin ikinci yarısından itibaren devrim yaratan Yeni Dalga hareketinin belli başlı aktörleri, o günlerden geri kaldığına inanabileceğiniz kadar başarılı dekorlar içinde, siyah beyaz görüntüler eşliğinde karşımıza geliyor. Jean-Luc Godard, Claude Chabrol, François Truffaut, JeanPaul Belmondo ve Jean Seberg sanki ikiz kardeşleri olan oyuncular tarafından çok iyi canlandırılmışlar.
“Nouvelle Vague”, bir noktada, “Yeniden yaratılmış gerçeğin belgesel sineması” diyebileceğimiz farklı bir türün örneği. Ciddi bir araştırmanın ürünü olan bu olağanüstü çalışma, Jean-Luc Godard’ın (1930-2022), sinema dilinde yeni bir çığır açan, 1959 yapımı ilk uzun filmi “A bout de souffle”un (Soluk Soluğa) çekim sürecine odaklanıyor.
O dönemin ruhunu, yaratıcı havasını ve Godard’ın kendine özgü dehasını çok rahat, muzip bir dille anlatıyor. “Nouvelle Vague”ı ve uzantılarını yaşamış sinefiller için nostaljik bir tat içerirken genç kuşaklara yeni perspektifler sunan bu film için, jüri, yepyeni bir özel ödül tanımlamak ihtiyacını hissedecektir belki de.
TRUMP VE KIRMIZI HALI
Bu arada, Donald Trump’ın kulakları çınlasın! Sinemayı televizyonlarda izlediği eğlendirici ya da sürükleyici filmlerden ibaret sanan, önce Avrupa’da yaşama geçip orada geliştiğini bile bilmiyor gibi konuşan, bugünkü ortak yapım ağlarından da pek haberdar olmamalı ki ABD dışında üretilen filmlere yüzde yüz gümrük vergisi getirmek gibi saçmalıkları dile getiren; sanat ve kültür düşmanı tavırlarıyla tüm dünyada tepki gören Başkan Trump’a rağmen, tanınmış Amerikalı yönetmen Linklater’in, yaratıcı Avrupa sinemasını saygıyla selamlayarak onurlandırdığı “Nouvelle Vague”, basın gösterimi sonunda alkışlanan nadir filmlerden biri oluyor.
ALKIŞ SÜRELERİ
Sırası gelmişken bir haber kirliliğinin altını daha çizelim. Galaları, 3 bin koltuklu Lumière salonunda yapılan yarışmalı bölüm filmlerinin gösterimleri sonundaki alkışların süresi, asla güvenilir bir gösterge ya da ölçüt olmamıştır. Islıklanan filmlerin Altın Palmiye almaları ya da çok alkışlanan filmlerin ödül alamadığı defalarca yaşanmıştır.
Tıpkı kırmızı halılı merdivenler üzerinde, sponsor olan ya da olmayan şirketlerin satın aldıkları biletlerle gövde gösterisi yapan yüzlerce manken ya da oyuncunun, resmi seçkilerde yer alan filmlerle, uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmadığı gibi. Cannes’da her tür manipülasyona, “dalgaya” yer var. Ancak çarpıtılan gerçeklerle beslenen haber kirliliğiyle dalga geçmek de hakkımız, hatta görevimiz!
İSMİNİ ÇOK DUYACAĞIZ
Güncel toplumsal dip dalgaları gündeme getiren, Cezayir ve Tunus kökenli Fransız kadın oyuncu-yönetmen Hafsia Herzi’nin (1987) filmi “Küçük Kız Kardeş”i de önemli ve cesur tavrı yanında, duyarlı yaklaşımıyla da çok beğenerek alkışlıyoruz. Paris’te, bir banliyöde yaşayan, namaz kılan inançlı Müslüman lise öğrencisi genç kızın cinsel yönelimini sorgulama sürecini ele alıyor film. Genç kızın eşcinselliğe yönelişindeki ilk zor aşamayı sahneye koyuyor. Bırakın Müslüman ülkeleri, Fransa’da bile daha şimdiden tutucu çevrelerin tepkisini üzerine çekmiş durumda olan bu filmin adını daha çok duyacağız...
Zor bir konuyu, hiçbir kışkırtıcı tavra yer vermeden, şematik yaklaşımlardan da özenle kaçınarak, içtenlikle işleyen Hafsia Herzi, bu üçüncü filmiyle Cannes seçkilerinde bir basamak daha yukarıya çıkarak Altın Palmiye’ye aday oluyor.
Çocuk oyuncuların dikkat çeken performansları ardından, 17 yaşındaki Fatima karakterini, içselleştirilmiş inandırıcı yorumuyla canlandıran Nadia Melliti de ödül gecesi adını duyurabilecek bir genç oyuncu. Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Dünyanın nadide Zeus büstlerinden biri artık Bolu’da
Bolu’da bulunan Zeus Helios-Serapis büstü, restorasyon çalışmalarının ardından Bolu Müzesi’nde sergilenmeye başlandı. Büstün güneş küresi detayları, diğer örneklerden farklılık gösteriyor...
Özcan Deniz'den Ağabeyine Şoke Eden Suçlama...
Ünlü şarkıcı Özcan Deniz'in ailesiyle yaşadığı kriz tırmanırken, şoke eden bir gelişme yaşandı. Özcan Deniz ağabeyine dehşete düşüren suçlamalarda bulunarak "35 yıl beni sömürdün, istisma...
Karşıyaka Sanat Derneği 19 Mayıs’ı muhteşem konserle kutladı...
Karşıyaka Belediyesi Ahmet Piriştina Kültür Merkezi’nde seyircilerin ayakta bile yer bulamadığı Karşıyaka Sanat Derneği Türk Sanat Müziği Korosu’nun şef Mehtap Gönüldaş yönetimindeki 19 M...
Zara, zayıflama sırrını verdi
Türk Halk Müziği sanatçısı Zara fazla kilolarıyla gündem olmuştu. Kilo vermeye başlayan sanatçı sırrını açıkladı. Türk Halk Müziği'nin güçlü seslerinden Zara, son dönemde verdiği kilolarl...
19 Mayıs'ta sahne genç yıldızlarda
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı konserini 17 Mayıs akşamı şef Murat Cem Orhan yönetiminde Atatürk Kültür Merkezi'nde verdi. Konserde eği...
3 bin yıllık tarih gün yüzüne çıktı: 144 eser ilk kez sergilendi
Erzurum’da açılan “3 Bin Yıl Önce Demir Çağda Erzurum” sergisi, Demir Çağı'na ait 144 arkeolojik eseri ilk kez gün yüzüne çıkardı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından ...
Uşak'ta 2100 yıllık 8 su kemerinin sırrı ortaya çıktı
Uşak'ın Ulubey ilçesindeki Blaundos Antik Kenti'nde yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan 2100 yıllık 8 su kemeri, titiz bir restorasyon süreci sonunda yeniden ayağa kaldırıldı....
Türkiye'de 27 tarihi mekan daha ışıldayacak
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın geçen yıl başlattığı gece müzeciliği uygulamasıyla bu yıl 27 müze ve ören yeri daha aydınlatılacak. Gece müzeciliği uygulaması, bu yıl 1 Haziran'da başlayac...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Konseri iptal edilmiş, Cumhurbaşkanı'na seslenmişti...
Maslak'taki konseri yükselen protestolar sebebiyle iptal olan İsrail asıllı Türk şarkıcı Linet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenmiş ve yardım istemişti. Linet'ten yeni bir açıklama geldi. L...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Domatesteki bu çizgiler içinin pestisitlerle dolu olduğunu gösteriyor!
Son yıllarda, gıda güvenliği konusunda artan endişeler, özellikle meyve ve sebzelerdeki kimyasal kalıntıların izlenmesiyle ilgili daha fazla dikkat çekmeye başladı. Domatesler de bu konuda önemli bir yer tutuyor. Yapılan araştırmalar, domatesin iç kısmında görülen belirli çizgilerin, pestisit kalıntılarının varlığını işaret ettiğini ortaya koyuyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.