- TBMM Başkanı Gabar Dağı'nda saha incelemesi yapacak
- Turistleri taşıyan midibüs devrildi: 1 yaralı
- Fed’de tasarruf dalgası: Powell işten çıkarma planına hazırlanıyor
- Merih Demiral’dan F.Bahçe açıklaması: ‘Heyecandan bayılacak gibiydim
- Kremlin'den Flaş 'Ateşkes' Açıklaması! Bir Sonraki Adım Ne Olacak?

Erken yaşlandıran 5 neden
Prof. Dr. Derya Uludüz hayatımızdaki bazı faktörlerin sürekli enerjimizi tüketip, bizi fiziksel ve zihinsel olarak daha hızlı yaşlandırdığını belirtti.
Uzmanlara göre genetik ve bazı hastalıklar kadar çevresel etkenlerle yanlış alışkanlıklar da yaşlanma sürecini hızlandırıyor.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz işte bu faktörlere ve etkilerine şöyle dikkat çekti:
BUNLARA DİKKAT!
- Hızlı yaşlanmaya karşı, sağlıklı ve dengeli beslenmek çok önemli. Mümkün olduğu kadar GDO’lu, katkılı, mısır şuruplu, trans yağlı hazır gıdalar tüketilmemeli. Vitamin ve mineral deposu, Omega-3 gibi sağlıklı yağlar içeren gıdalar tercih edilmelidir. Tabii gün içinde bol bol da su içilmelidir.
- Hareket de çok önemli… Düzenli egzersiz, en azından her gün yürüyüş yapılmalı. Yaşamın olumlu yönleri görülmeye çalışılmalı ve mümkün olduğu kadar hayata pozitif bakılmalıdır.
- Cilde hasar veren alkol ve sigaradan uzak durulmalı. Cilt nemlendiricilerin paraben, parfüm, alkol içermemesine dikkat edilmeli, mümkün se doğal olanları tercih edilmeli. Cilt düzenli olarak doğru ürünlerle mutlaka temizlenmelidir.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz
GÜNEŞTEN UZAK DURMAK
Güneş ışığının fazlası zararlı ancak günde 15-20 dakika koruyucu kullanmadan güneşlenmek şart. Çünkü bu durum vücudumuzun doğal D vitamini fabrikasını çalıştırır. D vitamini, kemik sağlığından kalp sağlığına, bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesine kadar birçok önemli işlevi destekler. Dolayısıyla erken yaşlanmamızı da önler.
Güneşin en çarpıcı etkilerinden biri enerji seviyemiz üzerinedir. D vitamini üretimi için gerekli olan güneş ışığı, serotonin üretimini tetikler yani mutluluk hormonumuzun katalizörüdür. Güneş ışığı alamadığımızda, serotonin seviyemiz düşer, bu da enerji düşüklüğü ve halsizlik hissi yaratır.
Güneş ışığı aynı zamanda melatonin üretimimizi de düzenler, bu da sağlıklı uyku düzeni ve canlı bir cilt için için elzemdir.
AŞIRI DÜŞÜNMEK
Beynimiz, vücudumuzdaki en meşgul organımızdır. Kalbimiz gibi o da asla uyumaz ve sürekli çalışır. Ancak bazen, özellikle de aşırı düşündüğümüz zamanlarda, beynimiz normalden fazla mesai yapar.
Bu sürekli “ne olacak?” ya da “keşke şöyle yapsaydım” tarzı düşüncelerle beynimiz sürekli çalışır.
Düşünmek, aslında oldukça enerji tüketen bir işlemdir. Beynimiz, vücut enerjimizin yaklaşık yüzde 20’sini kullanır, bu da onun küçük ama işlevsel bir enerji santrali olduğunu gösterir.
Aşırı düşündüğümüzde, bu santraldeki makineler aşırı yüklenir ve ‘enerji kesintilerine’ yol açar. Yani, bedenimiz ve zihnimiz yorgun düşer, tükenir.
Aşırı düşünmek sadece anlık yorgunlukla kalmaz; stres hormonları olan kortizol ve adrenalin seviyelerimizi de artırır. Bu hormonlar, vücudumuzda inflamasyona (iltihaplanma) neden olabilir ve hücrelerimizin yaşlanma sürecini hızlandırır. Ciltte yeni kırışıklıklar belirir. Zihnimizde derin izler bırakan bu durum, yüzümüze kırışıklık olarak yansır. Fiziksel olarak da kendimizi daha yaşlı hissetmeye başlarız.
STRES
Stres, bedenimizde “savaş ya da kaç” tepkisini tetikler. Bu tepki, antik çağlarda, bir mağara adamı olarak vahşi bir hayvanla karşılaştığınızda hayatta kalmanızı sağlayan şeydi. Ancak modern dünyada, bu vahşi hayvanlar iş toplantıları, trafik ve sürekli gelen bildirimler şeklinde karşımıza çıkar.
Kronik stres altında vücudumuz sürekli alarm durumunda olduğu için, adrenal bezlerimiz aşırı çalışır ve bu durum bizi tükenmiş hissettirir ve yaşlanma hızımızı artırır. Kronik stres, beyin fonksiyonlarımız üzerinde de olumsuz etkiler yaratır. Özellikle, beyindeki hafıza ile ilgili alanları etkiler ve zamanla bu alanların küçülmesine neden olabilir.
UYKUSUZLUK
Uykusuzluk sadece gözaltlarındaki morluklardan veya sabahki huysuzluktan ibaret değil; enerjinizi emer ve sizi biyolojik olarak yaşlandırır.
Uyku, vücudumuzun şarj istasyonudur. Gece boyunca, vücudumuz günün yorgunluğunu atar, hücreleri onarır ve enerji depolar. Uykusuz kaldığınızda, adeta enerji depolarınızı bir sonraki gün için dolduramamış olursunuz.
Cilt sağlığı ve uyku arasında da direkt bir bağlantı vardır. Uykusuzluk, ciltteki kolajen üretimini azaltır ve stres hormonu kortizol seviyesini artırır. Bu da ciltte kuruluğa, incelmeye ve erken kırışıklıklara davetiye çıkarır.
DİJİTAL EKRAN
Ekrana bakma süremiz günümüzde had safhada… Peki, bu dijital doygunluğun enerjimizi nasıl emdiğini ve neden bizi ‘yaşlılara’ dönüştürebileceğini hiç düşündünüz mü? Bilgisayarlar, tabletler, telefonlar… Bu cihazlar hayatımızın vazgeçilmez parçaları. Ancak uzun süreli ekran maruziyeti sadece gözleri değil cildi de bozuyor. Uzun süre ekranların yaydığı mavi ışığa maruz kalmak, hücrelerde DNA hasarına yol açarak, hücre ve doku ölümüne neden olurken, yaşlanmayı hızlandırıyor.
Araştırmalara göre, cilt hücrelerinin mavi ışığa 1 saat kadar kısa süreli maruziyeti bile reaktif oksijen türlerinin (ROS) oluşumuna yol açıyor. Bu zararlı maddelerin de cildin elastin ve kolajen liflerinin erken yıpranmasına, cilte sıkılık kaybı, ince kırışıklıklar ve leke oluşumuna neden olabileceği ortaya çıktı. Kısaca dijital ekranlardan yayılan mavi ışığa aşırı maruziyet, cilt hücrelerine zarar verip cilt yaşlanmasını hızlandırır.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Hipertansiyona yakalanma riski ileri yaşlarda artıyor
Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, özellikle menopoz sonrası kadınlar ve 40 yaş üzeri erkeklerde hipertansiyonun daha yaygın görüldüğünü belirtti. Hasta...
Yazın cilt bakımı yaparken en sık düşülen hatalar!
Artan sıcaklık ve nem ciltte yağlanma, hassasiyet ve parlama gibi sorunlara neden olabiliyor. Dermatolog Dr. Merve Oflaz Gider, yaz aylarında cilt sağlığını korumanın yollarını anlattı. İ...
Tehlike çanları çalıyor: Türkiye Avrupa birincisi oldu
Türkiye’nin, obezite oranı açısından dünyada 17’nci sırada, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldı. Prof. Dr. M. Emel Alphan ise bu durumun, aşırı yağlı ve yüksek enerjili fast-food tarzı ...
Kolesterol ilaçları bunamaya yol açar mı?
Kalp krizi felç ve alzheimer riskini artıran kötü kolesterolü (LDL) düşürmek için kullanılan statinlerle ilgili tartışmalar sürüyor. Prof. Dr. Kaynak Selekler, bu ilaçların demansa (bunam...
Karın ağrısını hafife almayın!
Pankreas kanseri genellikle belirti vermeden ilerliyor. Prof. Dr. Burak Işık, karın ağrısı ve mide bulantısı gibi şikayetlerin ciddiye alınması gerektiğini vurguladı. Genel Cerrahi Uzmanı...
Aşılanmamış her 10 çocuktan 9'u kızamık oluyor
Son yıllarda dünya genelinde kızamık vakalarının artış gösterdiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, bu durumun aşısız çocuklar için büyük risk oluştur...
Aralıklı oruca elveda!
İngiltere’nin Surrey Üniversitesi’nden araştırmacılar, uzun açlık periyotları yerine karbonhidratlı ve karbonhidratsız günlerin dönüşümlü uygulanmasının kilo verme sürecini daha etkin kıl...
Bel ağrısı nasıl geçer?
‘’Araştırmalar toplumun en az yüzde 80’inin yaşamlarının bir döneminde bel ağrısından şikayetçi olduğunu gösteriyor’’ diyen Op. Dr. Akkor bu yaygın sorunun nedenlerini ve tedavi yollarını...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ünlü oyuncu kız kardeşleriyle poz verdi!
Aslıhan Güner reklam yüzü olduğu markanın tanıtımında objektife kız kardeşleriyle poz verdi. Kardeşlerin birbirine olan benzerliği herkesi şaşkına çevirdi. Son olarak 'Yalan' dizisinde ye...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Erken yaşlandıran 5 neden
Prof. Dr. Derya Uludüz hayatımızdaki bazı faktörlerin sürekli enerjimizi tüketip, bizi fiziksel ve zihinsel olarak daha hızlı yaşlandırdığını belirtti. Uzmanlara göre genetik ve bazı hastalıklar kadar çevresel etkenlerle yanlış alışkanlıklar da yaşlanma sürecini hızlandırıyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.