Sizler Benim Servetimsiniz!

   Bornova Belediye Başkanı Sayın Dr. Mustafa İduğ'un katılımıyla gerçekleşen Altındağ Atatürk Kültür Merkezi Sivil Toplum Yerleşkesinde, STK başkanları ve temsilcileri ile buluştuk. Amaç nitelikli ve sürdürülebilir Kamu - STK diyaloğunu geliştirmek...

   Sivil Toplum Kuruluşlarının kendi aralarında iletişim ağını güçlendirerek etkin ortak çalışma ve işbirliği alanları oluşturmak ve birbirimizi yakından tanımak adına planlanan toplantılar her ayın üçüncü haftası Çarşamba günleri yapılmaya devam ediyor.

   Toplantının ilkini Bornova Belediye Başkanı Sayın Dr. Mustafa İduğ'un katılımıyla gerçekleştirdik. "Sivil Toplum Kuruluşları Koordinasyon ve İşbirliği Toplantısı" başlığında yapılan organizasyonda sözlerine “Sizler benim servetimsiniz” değerli bir cümleyle başlayan Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’un konuşması oldukça motive ediciydi.

   Yıllarca STK’larda görev yapmış bir belediye başkanı olarak en büyük sorunlardan birinin bina ve toplantı salonu ihtiyacı olduğunu bilen, işte bu düşünce ile yola çıkan, İduğ’un, STK'ların yanında olduğunu belirten çözüm odaklı yaklaşımları, Bornova’ya değer katan bakış açısı, projeleri ve en önemlisi İzmir'de yerel yönetimler bünyesinde ilk olma özelliği taşıyan yerleşkeyi uygulamaya geçirmesi çok kıymetli… Ortak çalışma alanlarını masrafsız etkin ve yenilikçi kullanıyor olmamız biz STK'lar için de çok değerli…

   Sayın İduğ; “Siz de bizlerin servetisiniz!”

   Girişiyorum Derneği olarak, bu motivasyon ve heyecanla çalışıyor, projeler üretiyor, kamuya faydalı çalışmalar yapıyoruz.

   Kira, aidat, ısınma ve sekretaryayı düşünmeden tüm çalışmalarımızı ve yönetim kurulu toplantılarımızı yerleşkede gerçekleştiriyoruz. Bizler yerleşke şartları sayesinde maddi konuların aradan çıktığı tamamen proje konuşulan, işbirliği içinde çalışılabilen ve bölgesel ekonomiye katkı sağlayabilecek bir alanda olmaktan son derece mutluyuz, gururluyuz…

   ‘Bornova Belediyesi Altındağ Atatürk STK Yerleşkesi' modeli sayesinde Bornova Belediyesi ile Girişiyorum Derneği arasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlayan, büyük bir sinerji ortaya çıkmasına öncülük eden Belediye Başkanımız Sayın Mustafa İduğ'a teşekkür ediyoruz.

   Yer ihtiyacımızın çözülmüş olması çalışmalarımızın daha rahat ve işbirliği içinde sürdürmemizi sağlıyor.

    Bizler üyelerimiz ve gönüllülerimizle gönüllülük usulüyle çalışıyor, kâr amacı gütmüyoruz. Toplum yararını gözeten çalışmalarımızın sürdürülebilirliği açısından gelirlerimizi bağışlar veya aidatlarla sağlıyoruz. Bu nedenle Altındağ Atatürk Kültür Merkezi STK Yerleşkesini daha etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyoruz.

   Derneklerimizle daha etkin bir iletişim ve işbirliği planlıyoruz. Yerleşkede eğitimler, atölyeler, seminerler düzenliyor, toplumsal sorunlara daha hızlı çözümler, fikirler ve projeler üretiyor, farkındalıkların ve yaratıcılığın gelişmesine rehberlik ediyoruz.

   Ulusal ve uluslararası kuruluşların STK’lara yönelik hibe ve desteklerini takip ediyor, Girişiyorum Derneği proje ekibimizle STK ve kurumlara proje danışmanlığı ve mentorlük hizmetleri sağlıyoruz.

   Sivil toplum örgütleri, demokratik düzenin bir parçasıdır!

   Sivil toplumlar çelişkili konularında görüş oluşturarak veya sesi duyulmayanların sesi olarak önemli konuları dile getirirler. Sivil toplum yeni politikalar geliştirmede, kendi çalışma alanında elde ettiği bilgilerle uzmanlık hizmeti sunarak, siyasal meşrutiyetin artmasına katkı sağlar…

   Sivil toplum hem demokrasinin güçlenmesi ve içselleştirilmesiyle kamu yönetiminin demokratik biçimde etkin ve verimli çalışmasına katkıda bulunur.

   Sivil toplum demokratik bir toplumda hayati bir role sahiptir. Çünkü sivil toplum, yasama, yürütme, yargı erki ile medyadan sonra aslında “Beşinci Güç” olarak tanımlanıyor ve aynı zamanda kamu sektörü ve özel sektörün yanında da sivil toplum “üçüncü sektör” olarak tarif ediliyor.

   Ancak Türkiye’de sivil toplum beşinci güç olacak ya da üçüncü sektör olacak seviyede güçlü değil gibi görünse de son zamanlarda Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin güçlü etkisi ve yaygınlığa sahip olması sorunların kısa sürede çözülmesini sağlamıştır. Hatta bazı sivil toplum örgütleri toplumsal fayda ve sorun çözme de birinci güç etkisi yapmıştır.

   Demek ki sivil toplum giderek gelişiyor ve kapasitesini artırıyor! Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik yapısı ne olursa olsun vatandaşın sivil toplum derneklerine güveni ile doğrudan bağlantılıdır. Bu güvenle sivil toplum örgütleri güçleniyor ve kamuya faydalı olmak için kaynaklarını vatandaş için kullanıyor.

   Türkiye’de sivil toplum için demokratik ortamın varlığı çok önemli… Çünkü Sivil Toplum Kuruluşları demokrasinin ve çağdaşlığın gereğidir. Farklı sesler ve renkler kültürümüzdür, zenginliğimizdir. Herkesin gönüllülük hikâyesi mutlaka olmalı.

   Yaşam alma-verme ilişkisidir. Bu sadece “para veriyorum ya işte” demekle olmuyor. İnsanların sorunlarını, sıkıntılarını anlamak ve çözmek için sorunun içinde çözüm olmayı da yaşamak gerekiyor…

   Çalışmalarını beğendiğimiz, faaliyetlerinde toplumsal fayda sağladığını düşündüğümüz sivil toplum kuruluşlarının paylaşımlarını çevremizde yaygınlaştırabilir ve bu faaliyetlerin daha geniş kesimler tarafından bilinmesini sağlayabiliriz.

   Ayrıca, sivil toplum kuruluşlarına ayni ya da maddi olarak destek verebilir; bağış yapabiliriz.

   Ek olarak, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine aktif olarak, gönüllü ve-veya üye olarak da katkı sunabiliriz.

   Gönüllü olup, gönüller de kalabiliriz!

   Belediye Başkanımız Sayın Mustafa İduğ STK’lar için “Bornova’yı sizlerin ışığı ile aydınlatacağız” dedi.

   Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin önceliği olmalıdır. Karşılıklı anlayış, özveri ve fedakârlıkla hepimizin taşın altına elimizi koymamız gerekiyor.

   SÖZ “Bizler de bu aydınlığı tutkuyla ve inançla büyüteceğiz!” HAYDİ…