- CHP Lideri Özel'den Çağrı... 'Beyoğlu'nda Buluşuyoruz'
- Muhittin Böcek: Ben terörist değilim, örgüt lideri hiç değilim
- Ekrem İmamoğlu'ndan sert 'Nusret Yılmaz' tepkisi: 'Hukuku eğip bükerek bile istedikleri sonucu bulamayanlar...'
- Borussia Dortmund, Niko Kovac'ın sözleşmesini uzattı
- Devlet Bahçeli'den yeni 'süreç' mesajı: 'Altın fırsat heba edilmemeli'

Hatay’ın Defne ilçesinde tiyatro salonu talebi gündeme taşındı
2005 ten beri sahnelerde olan 6 Şubat depreminde sahnesi yıkılmasına rağmen yeniden kültürel hayatı canlandırmaya çalışan Epik Sanat Tiyatrosu, ilçede tiyatro salonu eksikliğini vurgulayarak yetkililere çağrıda bulundu.
Epik Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni ve oyuncusu Gökhan Altunöz, yaptığı açıklamada tiyatronun ekmek, su, yol ve hastane kadar yaşamsal bir ihtiyaç olduğunu belirtti. Altunöz, bugüne kadar sahneye koyduğu eserlerle bölgenin kültür-sanat hayatına katkı sundu. “Yaşamak Şakaya Gelmez”, “Adı Kadın”, “Sokağa Yansıyanlar”, “Susmak”, “Beyinsizler” ve son olarak deprem sonrası yeniden sahnelenen “Nazım” adlı oyunların yazarı ve yönetmeni olan Altunöz, kültürel üretimin kentin yeniden ayağa kalkması için vazgeçilmez olduğunu ifade etti.
Altunöz’ün kaleme aldığı çağrı metninde şu ifadelere yer verildi:
" Hatay’ın Defne ilçesinde bir tiyatro salonu istiyoruz. Tiyatro salonu, ekmek, su, yol kadar, hatta bir hastane veya okul kadar hayati bir ihtiyaçtır. Yıllardır Defne’de bir tiyatro salonu bulunmaması ve bu konuda somut adımlar atılmaması, ilçemizin kültürel gelişimini ve halkın sanatla buluşma hakkını engellemektedir.
Tiyatro yalnızca sahnedeki oyuncular için değil, seyirciler için de vazgeçilmezdir. İnsanların topluca oyun izlemesi, düşünmesi, sorgulaması, gülmesi ve duygulanması, bir toplumun ruhsal ve kültürel gelişiminin temel taşlarındandır. Seyirci için tiyatro salonu, günlük hayatın yükünden çıkıp nefes alabildiği, kendini sanatla besleyebildiği bir mekândır. Bir şehirde yol, su, hastane, okul, kütüphane veya adliye ne kadar yaşamsalsa, tiyatro salonu da aynı derecede elzemdir. Çünkü insan yalnızca bedeniyle değil, ruhuyla da yaşar; sanat ise insan ruhunun en temel ihtiyacıdır.
Tiyatro salonu sadece sahne ve koltuklardan ibaret değildir; çocukların ve gençlerin ufkunu açacak, insanların kendini görme ve sorgulama fırsatı bulacağı, toplumun kalbine dokunacak bir buluşma alanıdır. Depremle ağır yara alan bu şehirde, seyircinin birlikte oyun izlemesi, yan yana gülmesi, ağlaması ve düşünmesi, yeniden ayağa kalkmanın en güçlü yollarından biridir. Tiyatrosuz bir şehir, nefessiz kalmış gibidir. Böyle bir mekân açmak, seyirciye yeni bir meydan, yeni bir nefes ve yeni bir umut kazandırmaktır.
Defne’de tiyatro salonu kurulması yalnızca sanatçılar için değil, seyirciler ve halk için de en temel ihtiyaçlardan biridir. Çünkü tiyatro salonu, sahnede yükselen bir oyunla değil, onu izleyen, onunla düşünen ve onunla duygulanan seyirciyle var olur. Unutulmamalıdır ki, tiyatro salonu bir kentin kültür kalbidir. Bu kalbin Defne’de atması için yetkilileri göreve çağırıyoruz. İlçemizin kültür hayatını besleyecek bir tiyatro salonu aynı zamanda bir *kültür merkezi* işlevi görerek bölgenin en önemli ihtiyaçlarından birini karşılayacaktır.
Muhsin Ertuğrul yıllar öncesinden sesleniyor:
“Ben bir tiyatro istiyorum. Bir tiyatro binası lâzım, bu İstanbul şehrine her şeyden evvel bir tiyatro binası lâzım. Bu bina mezbahadan, halden, köprüden, hastaneden, hatta mektepten daha mühim. Onun için bu şehre bir tiyatro istiyorum… (…) Efendiler, beyler, paşalar; Vilayet mi, Maarif mi, Başvekalet mi, bu binayı yaptırmak kuvvetini haiz makam hangisiyse ona hitap ediyorum ve diyorum ki: Bir tiyatro istiyoruz efendim, bir tiyatro…”
Biz de diyoruz ki: Sayın yetkililer, değerli yöneticiler; ister Valilik, ister Belediye, ister Kültür ve Turizm Bakanlığı, isterse ilgili tüm kurumlar olsun, bu tiyatro binasını yaptırma gücüne sahip olan kimseye sesleniyoruz ve diyoruz ki: Defne’de bir tiyatro istiyoruz efendim, bir tiyatro… "
Gökhan ALTUNÖZ
Epik Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Altın Koza'dan Orhonsay ve Aslantuğ'a Onur Ödülü
Bu yıl 22–28 Eylül tarihlerinde 32'ncisi gerçekleşecek Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nin Onur Ödülleri sahipleri belli oldu. Türk sinemasına verdikleri emeğin yanı sıra baş...
Emlak ilanında tarihi keşif: 80 yıl sonra ortaya çıktı!
İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudi koleksiyoncudan çalınan Giuseppe Ghislandi imzalı “Bir Leydinin Portresi” tablosu, 80 yıl sonra Arjantin’de bir Nazi yetkilisinin kızının evinde bulundu. İt...
Çorum'da kanal çalışması sırasında tarihi mezar taşı bulundu
Çorum’un Alaca ilçesinde kanal kazısı sırasında, haç motifleri ve yazılar taşıyan tarihi mezar taşı bulundu. Taş, müze yetkilileri tarafından koruma altına alındı. Çorum'un Alaca ilçesind...
Kentin aklından geçenler bu sergide
İzmir Planlama Ajansı (İZPA), 94. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda gerçekleştireceği sergide 450 günlük çalışmalarının bir özetini İzmirliler ile paylaşacak. Sergi, 30 Ağustos-21 Eylül 2025 ...
Oyuncu Mustafa Üstündağ film şirketine dava açtı
OYUNCU Mustafa Üstündağ, Galaxy Movie Media Film Reklamcılık Şirketi’ne dava açtı. İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne açılan davaya göre Mustafa Üstündağ ile Galaxy Movie M...
Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı: Füreya Koral
Türkiye'de çağdaş seramiğin kurucuları arasında yer alan ve ilk kadın seramik sanatçısı unvanını taşıyan Füreya Koral'ın vefatının üzerinden 28 yıl geçti. Sanatçı, 12 Haziran 1910'da Mehm...
Okan Bayülgen ve Prof. Dr. İlber Ortaylı İzmirliler ile buluşacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Okan Bayülgen ve Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı “Büyük Taarruz ve Cumhuriyet’in Kurucu Ruhuna Yolculuk” adlı söyleşi ile İzmirliler ile bir araya getiriyor. Etkin...
'Yolda görsem selam vermem!' demişti... Yıllar sonra ilk kez bir araya geldiler
Bir dönemin muhteşem üçlüsü olan Mahsun Kırmızıgül, Alişan ve Özcan Deniz, yıllardır birbirleriyle konuşmuyordu. Aralarından su sızmayan üçlünün arasındaki buzlar tamamen eridi… Merhum Hi...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tayanç Ayaydın suskunluğunu bozdu
Oyuncu Doğa Lara Akkaya, meslektaşı Tayanç Ayaydın'dan taciz gördüğünü iddia etmiş ve mesajlarını ifşa ettmişti. Akkaya'nın iddialarının adından Ayaydın'dan günler sonra açıklama geldi: "...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Antibiyotik kullanırken kahve içilebilir mi?
Bilim insanları, kahvenin bazı antibiyotiklerin etkinliğini olumsuz yönde etkileyebileceğini ortaya koydu. Yeni bir araştırmada, kafeinin Escherichia coli (E. coli) bakterisi üzerindeki etkileri incelendi ve özellikle siprofloksasin gibi ilaçların emilimini azaltabileceği tespit edildi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.