Yukarı
12

Mehmet Atak

Taraftar

29 Kasım, 2022

Yer Gürsel AKSEL stadyumu. Tarih, 2022 yılının Kasım ayının 27nci gününün gecesi saat 19.00 civarı, İzmir’e göre soğuk sayılsa da hava futbol maçı için harika, zemin mükemmel. Taraftarlar türbünleri doldurmuş heyecanla biraz sonra başlayacak neredeyse yüz yıllık İzmir derbisini izlemeye hazırlanıyorlar.

Her iki takım da geçen yıl Süper Lig’ten bir alt lige düşmenin hüznünü yaşıyor aslında. Süper Lig organizasyonu içindeki son maçı bu sahada oynan maçta Altay kazanmıştı. Maçtan önce Göztepe taraftarlarının açtığı, “HEPİMİZ BİRİZ, BİZ İZMİR’İZ” pankartını görünce çok mutlu olmuştum. İki taraftar gurubu da hep beraber, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırınca, “İşte İzmir’e yakışan” dediğimi hatırlıyorum.

Maç başladı 19.ncu dakikası oynanıyor, Altay türbünlerinden bir duman gibi bir şey çıkıyor ve Göztepe türbünlerine doğru süzülüyor, “Aman Allah’ım dikkat” diye bağırmışım, sanki sesimi duyurabilecekmişim gibi. Dumanını gördüğümüz şeyin bir işaret fişeği olduğunu sonradan öğreniyoruz.

Bir Göztepe taraftarı yaralanmış görünüyordu. “Allah yardım etsin” derken ambulansların yaralanan taraftar için sahaya girişini izliyoruz. Tüm güvenlik personeli de bizim gibi izliyor olsa gerek ki, Stadın muhtemelen Batı türbününden atlayan bir sözde taraftar köşedeki bayrak direğini yerinden söküyor ve tüm sahayı enlemesine geçerek, Göztepeli oyuncularla durumu değerlendiren ve muhtemelen yaralanan taraftar için çok üzülmüş olan Altay kalecisine arkadan saldırıyor ve öldürmeye teşebbüsle kafasına vuruyor, vuruyor, vurmaya çalışıyor.

O işaret fişeğini ateşleyen insan bozuntusuna, “AL-TAY ne demek?” diye sorsak bilir mi acaba, yaşı Cumhuriyet’ten eski kulübün 1914’teki kurucularını Celal Bayar, Mustafa Necati Uğural ve Vasıf Çınar’ı tanır mı? Hiç sanmam.

Altay kalecisine saldıran kişi, Gürsel Aksel’i, Muammer Akar’ı, Fevzi Zemzem’i ve özellikle Adnan Süvari’yi tanır mı? Göztepe’nin 1925 yılında Altay takımından ayrılan futbolcular tarafından kurulduğunu biliyor mu acaba? Bilmesine ihtimal vermiyorum.

Bu fişeği ateşleyenin, içeri girmesine vesile olan veya olanların (içeri sokanların asıl görevi can kurtarmak olan ambulans şoförleri olduğu iddia ediliyor, ne acı) ve hiçbir suçu olmayan Altay kalecisine arkadan saldıran sözde taraftarın bana göre cinayete tam teşebbüsten yargılanması gerekli diye düşünüyorum.

Biz ne zaman bu hale geldik? Ne zaman bu kadar düşman olduk? Futbol sahaları ne zaman bu kadar nefret yuvaları haline geldi?

Bu nefret duygusunun ve kendi öcünü kendisinin almasının, hesabı kendisinin kesmesinin toplumuzda alışkanlık haline gelmesinin çok tehlikeli hale gelmekte olduğunu değerlendiriyorum. Sokaktaki insanlar çok gergin ve hemen parlayabilecek durumda.

İktidardaki yöneticilerin sürekli; “Kanları yerde kalmadı, en ağır şekilde ders vereceğiz, hesap soracağız, başlarına yıkacağız, kanlarında boğulacaklar, hainler vb.” demeçleri vermek yerine daha itidalli demeçler vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Gereği mutlaka yapılmalı ama unutulmamalı ki devlet öç almaz, devlet adaleti yasalar çerçevesinde yerine getirir.

Tüm dünya; şu sıralarda Katar’da devam eden “Dünya Kupası 2022” ile eğleniyor. İnsanlar üzülüyor, seviniyor, dans ediyor, ağlıyor, gülüyor, dua ediyor veya lanet okuyor ama karşı türbüne işaret fişeği atmak, sahaya girip rakip oyuncuya sopayla saldırmak biz hariç tüm gezegende kimsenin aklına gelmiyor.

Zaten neredeyse biz hariç tüm gezegen orada futbol oyunundan zevk alıyor ve insan olmanın zevkini yaşıyor. Biz anca dövüşüyoruz.

Sağlıkla kalın.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Pınar Altuğ: Benden köylü kadını çıkmaz

Geçen gün bir davete katılan oyuncu Pınar Altuğ kendisini tatmin eden bir rolü hâlâ bulamadığını söyledi. Altuğ, "Ters köşe bir karakter oynar mısınız?" sorusu üzerine, "Kötü kadın olabil...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Göz sağlığınız tehlikede!

Ekran karşısında uzun saatler geçirmek, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda göz sağlığını tehdit ediyor. Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Huban Atilla, küçük yaştaki çocuklarda giderek artan göz kuruluğu ve şaşılık riskine dikkat çekti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR