- Özgür Özel, Mardin'de: 'Başkanın kim olduğuna Erdoğan karar veremez'
- DEM Parti'den AKP'ye 'kayyum' yanıtı: 'İrade gaspını alışkanlık haline getirenlere bir kez daha sesleniyoruz...'
- Korcan Uçman: "Kayyumlar, demokrasiye yeni bir darbe"
- UEFA'dan skandal Türkiye ve Beşiktaş kararı: İsrail takımına büyük ayrıcalık!
- Reel kesimin döviz açığı arttı
Zirvedeki Medeniyet Bergama Rotasını Çizdi!
Röportaj - Semra Ertürk/ Antik çağlardaki adı Pergamon olan Bergama'da Akropol Traian Tapınağı'nın eteklerinde Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ile Ege'nin Sesi Sohbetleri için bir araya geldik. Tarihe ev sahipliği yapmış ve UNESCO Dünya Mirası listesine adını yazdırmış Bereketli Bakırçay Ovası'nın toprakları üzerinde kurulu Bergama 'da Başkan Mehmet Gönenç'in ikinci dönemini, yaptıklarını ve yapacaklarını konuştuk. Kendi deyimiyle 'Bergama'nın Hemşehrisi' Başkan Gönenç, bir hafızaya sahip olduğunu söylediği kentinde, 1934 yılında bir Bergama ziyaretinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ' Burası yurdun birazda unutulmaya yüz tutmuş köşesi burayı mutlaka dahilde ve hariçte tanıtmalısınız. Burada mutlaka bir şenlik düzenleyin bir panayır düzenleyin' sözlerini hiç unutmamış gibi..
Bergama'da Bergamalı'nın adayı olarak seçimi kazandığının altını çizen Belediye Başkanı ‘ Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür hatta duvara dayanma yıkılır’ mesajı verdi.
-Sizi tanıyabilir miyiz?
2009 yılından Bergama Belediye Başkanı olarak görev yapıyorum. En son 30 Mart 2014 yılında yapılan yerel seçimlerle birlikte ikinci dönemde başlamış oldu. Bergama çok özel ve bizce anlamlı bir kent. Şüphesiz her belediye başkan,ı her insan yaşadığı kenti çok önemser çok sever ama Bergama bu önemli ve ayrıcalıklı kent olma iddiasını geçtiğimiz günlerde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girerek de pekiştirmiş oldu. Burası artık UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu) tarafından Dünya Mirası ilan edilen yerlerden birisi hatta 999.su. Böyle bir gururu da biz bugünlerde yaşıyoruz.
-UNESCO gururunu kısa sürede yakaladığınızı biliyoruz biraz bahsedelim istiyoruz
Tabi ki bu şüphesiz Bergama'nın yaşadığı birikimle kültürel hazineleri ve tarihi hazineleriyle gelen bir durum ama aslında çok uzun yıllardır UNESCO'nun geçici listesinde olmasına rağmen listeye kalıcı olarak dahil edilebilmeyi henüz gerçekleştirmiş değil . Bergama Belediyesi bu listeye girmek için 2010 yılında kurumsal olarak çalışmaya başladı ve bu yılın 22 Haziran'ında girdik. Bu yaklaşık 4 yıllık kısa süreç aslında sadece Türkiye için değil tüm dünyada UNESCO'nun dünya mirasına dahil edilen kentler içinde en hızlı yürütülen süreçlerden birisi. Bunda 2 şey etken, birincisi tabi ki Bergama'nın evrensel değer kriterleri açısından çok tartışmasız anlamda üstün bir yer olması ikincisi de tabi ki bu konuda yürütülen çalışmaların belli bir disiplin ve sistemde yürütülmesi. Bergama’nın birçok yere örnek olabilecek başarı öyküsü var. Umuyorum Türkiye'de bundan sonra dünya mirası listesine girecek yerlerinin sayısı çoğalır. Önümüzdeki yıl İzmir'in bir başka önemli yer Efes'in dosyası görüşülecek yine Diyarbakır'ın dosyası görüşülecek ama bizim için şüphesiz Bergama'dan sonra Efes'inde listeye dahil edilmesi İzmir için, Ege için çok önemli bir atılım olacak. Bir yıl sonrası için Efes'e de başarılar diliyoruz. Biz artık UNESCO Dünya Mirası'na giren bir yer olarak bir an önce Bergama'nın hem yurt içinde hem yurt dışında tanıtımıyla ilgili çalışmalara başladık ve Bergama Seni Çağırıyor Projesi' de aslında henüz bizim UNESCO Dünya Mirası listesine girmediğimiz zamanda yaklaşık 1 buçuk yıl önce (Mayıs 2014) başlattığımız ve öncelikle İzmirliler'in Bergama'yla tanışmasını sağlamak amacıyla yürütülen bir Projeydi. Ticaret Odamızla birlikte başlattık ve bu kapsamda oldukça ziyaretçimiz arttı. Biraz Bergama İzmir'e çok uzakmış gibi bir algı söz konusu ama 1 buçuk saatlik bir yolculuktan sonra Bergama'da olabiliyorsunuz. Tabi ki İzban'ın henüz Bergama'ya ulaşmamış olması önümüzdeki yıllarda umarım o da gerçekleşecek birazcık ulaşım konusunda bizi dezavantajlı kılıyor. O nedenle ekstra denilebilecek çabalara ihtiyacımız var İzmirlilerle Bergama'yı buluşturmak için. Bence bu sizinle yaptığımız röportajda buna vesile olacak öğelerden birisi. İzmirliler'i İzmir'in tek dünya mirası olan kenti Bergama’ya bekliyoruz.
-Bergama'yı tüm dünyayla buluşturma noktasında yeterli desteği aldığınızı düşünüyor musunuz ?
Yerel destek anlamında açıkcası bir şikayetimiz yok çünkü Bergama'da hemen hemen herkes bu süreci benimsemiş durumda. Belki de UNESCO Dünya Mirası'nın yereldeki en büyük katkısı bize şu oldu Bergama rotasını çizdi. Bergama şüphesiz ki çok önemli bir tarım kenti. Bereketli Bakırçay Ovası'nın toprakları üzerinde kurulu. Burada her şey yetiştir.Pamuk domates tütün vs . Yine Bergama sınırları içinde yapımı devam eden Kuzey Ege Konteynır Limanı 'nın bitimiyle birlikte burası çok önemli bir liman ve ticaret merkezi olacak ama Bergama'nın bundan sonra ana rotası da kültür turizmi olacak. Yerelde bu anlamda büyük bir sahiplenme söz konusu. İçinde bulunduğumuz alan başta olmak üzere birçok noktada eski eserlerin restorasyonu onların yaşama kazandırılması turizm sektörüne çalışır hizmet eder hale dönüşmesini başlatmış olduk. Fakat tabi ki yereldeki bu güç ve dinamiğin merkezden de desteklenmesi gerekiyor. Başta hükümet tarafından ilgili bakanlıklar tarafından. Bunun şimdiye kadar çok olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değil ama en azından yerelin çabalarından sonra UNESCO listesine dahil olmak sanırım başta Kültür Bakanlığı olmak üzere Bergama'ya bakışları ve o bakışla birlikte bir takım olanakların sunulması konusunda önümüzde yeni fırsatlar açmıştır diye umuyoruz. Bunları önümüzdeki süreçte yaşayacağız ve göreceğiz.
Uluslararası organizasyonlara da ev sahipliği yapan bir kentsiniz. En son uzunca bir aradan sonra 14. Kardeş Şehir Olimpiyatlarında pek çok sporcuyu ağırladınız. Neler yapıldı ?
Bergama tüm Avrupa'da hatta tüm dünyada çok iyi tanınan bir kent. Bunun bir getirisi olarak da çok sayıda kardeş kente sahip. Bizim Avrupa'nın çeşitli yerlerinde toplam 12 Kardeş Kent'imiz var. Bizim ölçeğimizdeki bir ilçe için bu kadar kardeş kent çok sık rastlanan bir durum değil. ve bu kardeş kentlerden 6'sı ile bizimle beraber 7 kardeş kent 1978 yılından bu yana 3 yılda toplanıp Kardeş Şehir Olimpiyat Oyunları'nı gerçekleştiriyor. İlk Kez 1978'de Almanya'da Böblingen'de başlayan bu organizasyon 1998'de Bergama'da yapılmıştı. Şimdi biz ikinci kez bu yılın 18-22 Haziran tarihleri arasında yaptık. Almanya'dan, Hollanda'dan, İskoçya'dan, Avusturya'dan, Fransa'da , İtalya'dan ve Bergama'nın katılımıyla toplam 7 Kardeş Kent bir araya geldi. Yurtdışından 900'e yakın sporcu antrenörleriyle ve delegasyonla birlikte ilçemizden de yaklaşık 130 sporcu 4 gün boyunca 10 farklı olimpik dalda spor yaptı ve bunların yaş aralığı da 14 ve 18. Gençleri biz burada konuk ettik gerçekten çok önemli bir organizasyondu. Sadece spor anlamında değil aslında dostluk kardeşlik ve barış projesiydi. Rahatlıkla söyleyebilir ki çok da başarılı bir organizasyon oldu çünkü buradan giden herkes başta konuk belediye başkanları ve delegasyon olmak üzere bu işi Bergama’nın çok iyi bir şekilde organize ettiğini söyledi. Galen adına ( Tarihin İlk Spor Hekimi ) adına yaptığımız basketbol turnuvası 38 yıldır yapıla gelen Grup Psikoterapileri Kongresi ve tabi ki 78 yıldır yapıla gelen Uluslararası Bergama Kermesi gibi pek çok organizasyona ev sahipliği yapıyoruz. Özellikle UNESCO Dünya Mirası ilan edilmemizden sonrada bu tür sportif, kültürel, sanatsal aktivitelerde daha çok ev sahipliği yapacak.
-Türkiye'nin hatta dünyanın bazı noktalarına kadar insanlarla buluşturduğunuz Bergama Tanıtım Filmleri var, bu buluşmalar devam edecek mi ?
Özellikle son 5 yıl içinde Bergama’yı tanıtan belgeseller 5'er dakikalık, cd'ler broşürler hazırladık. Tabi ki bunları olabildiğince çok insanla buluşturmaya çalışıyoruz. Özellikle turizm fuarlarında İzmir'deki Travel Turkey'de, Almanyada'ki ITB Berlin Turizm Fuarı'nda İstanbul'da EMİTT'de bu görüntüleri paylaştık. Bu görüntülerle geçtiğimiz yıl içinde bu yılın başlarında da İDO 'da deniz otobüsüyle seyahat eden bir milyonun üzerinde insana ulaştık. Bergama'nın 5 dakikalık tanıtım filmini hem Türkçe hem İngilizce seyahat eden yolcularımız izledi. Şimdi yine benzeri bir çalışmayı İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapacağız. Fahrettin Altay ve Evka-3 hattı arasında çalışan İzmir Metro'sundaki görselleri led ekranları biliriz hepimiz. Önümüzdeki günlerde buralarda Bergama UNESCO Dünya Mirası vurgusuyla birlikte tanıtım filmlerimiz ve görsellerimiz dönmeye başlayacak. Benzeri çalışmaları havaalanlarında insanların çok uğradığı yerlerde de yine yaşama geçirmeye çalışacağız.
-Bergama'da yapımı süren Kültür Merkezi inşaatınız hangi aşamada. Neler olacak merkezin içinde. Ne zaman bitecek. Bilgi verir misiniz ?
Bergama'da çok uzun yıllardan beri kültür merkezi yapımı konuşuluyor. Aslında o 2000 yıl önceki antik tiyatroları düşündüğünüzde günümüzün modern Bergaması’nda tiyatro salonunun, kapalı konser salonunun, sinema salonlarının olmayışı gerçekten büyük bir eksiklik. Bu kentin dünya mirası unvanına pek de yaraşmayan bir durumdu. O sebeple biz 3 yıl önce projemize başladık. Ülkenin en önemli mimarlarından birisi Emre Arolat'ın bir projesi. Her şey yolunda gidiyordu inşaatı yüzde 90 oranında tamamladık ama ne yazık ki bir talihsizlik yaşadık. Kültür merkezini ihale ettiğimiz müteahhit yaşamına son verince biz orada yasal olarak yeniden verilmiş olan ihaleyi tasfiye sürecini başlattık. 5-6 aylık gecikme süreci oldu.Önümüzdeki aylarda bu sürecin bitmesiyle birlikte yeniden ihaleye çıkacağız ve sanırım 5-6 aylık bir süreçte de bu merkezi tamamlamış olacağız. İçinde çok amaçlı bir salonumuz var, 2 sinema salonu, 1 açık hava sinema salonu, kütüphane , yeşil alan, rekreasyon düzenlemeleri insanların hem yeme içme mekanlarının bahçesi olarak hem de alışveriş alanlarına üst geçit ve köprülerle bağlantılı olabilecek alanlar ve yaklaşık 36 adet de dükkanın olduğu ama asla AVM mantığında olmayan güzel bir kültür merkezi yapacağız. Genelde büyük kentlerde AVM 'lerle sinemalar kültür merkezleri iç içe geçmiş durumdadır. Kültür merkezi niteliğinden çok fazla söz edilemez oraların. Bergama'da bu ikisini bir tüketim mantığı içinde değil de küçük dükkan ve Bergama'nın geleneksel dokusuyla eski antik dönem esintileriyle birlikte harman eden güzel bir proje. Bir başka özelliği de kent merkezi içinde insanların 10 dakika içinde yürüyerek gidebilecekleri bir alan yaratmamızdır.Umarım bundan sonraki röportajlarımızı kültür merkezimizin salonunda yaparız ( Gülüyor )
-Yeni futbol sahası projeniz peki ?
Olimpiyat alanlarının bize bir katkısı da yeni spor tesisleri kazandırma anlamında oldu. Bir takım etkinlikler organizasyonlar olduğunda buraya hizmet edecek alanların yapımı da hız kazanıyor. Yapımı ne yazık ki olimpiyat oyunlarına yetişmedi ama saha bu ay sonunda bitecek. Yine bu kapsamda 2 tenis kortu, 1 spor salonu yapılmıştı şimdi de yeni bir futbol stadı yapıyoruz. Tamamen belediye imkanlarıyla yapılan bir iş. Tabi şunu da söylemek istiyorum az evvel sormuştunuz ‘destek olunuyor mu size’ diye, burada da gelmiyor 'kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış' (Gülüyor ) burada bulunan tesislerden dilediğimiz ölçüde faydalanamayınca ya da yararlanırken bir takım bedelleri kamu yönetimi olarak ödemek zorunda kalmak bizi kendi tesislerimizi yapmaya yöneltti. Fena da olmadı. Çünkü Bergama'da 60 bin nüfus ve büyükşehir yasasıyla köylerin bize bağlanmasından sonra 101 bin nüfus ve çok sayıdaki genç için yeni spor tesisleri gerekiyordu.
-Sümerpark Projenizden neden çok ümitlisiniz ? Neden projenin adı Sümerpark ?
Sümerbank Fabrikaları’ndan bir tanesi Bergama’dadır. 1950 'de kurulmuş ve ilçemizde yıllardır çok önemli şekilde ekonomisine katkı koyan binlerce insanın çalıştığı bir yerdir. Buranın hafızasında çok önemli bir yeri vardır. Orası ne yazık ki özelleştirme gibi nedenler kapatıldı. 2005 yılında buranın hisseleri bir anonim şirket olduğu için Bergama Belediyesi'ne geçti ve mülkiyeti de belediyemizde. Biz birçok kurumu maalesef kaybetti. Petkim, Sümerbank, Etibank gibi. Önümüzdeki kuşaklar bunları çok fazla anımsamayacak o ilk idealist kuşağın bu ülkeye kazandırdığı tesisleri. En azından Sümerbank ismini oranın arazisinde yaşatmak için bizde böyle bir isim koymaya karar verdik. Burası Bergama'nın en büyük yeşil alanı olacak 55 bin metrekare. İçinde rekreasyon alanı, gölet, yeşil alanlar, yeme içme alanları, düğün salonları, spor alanları var. Bu projeyi Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı akademisyenleri ve öğrencileriyle birlikte hazırlıyoruz. Sunulan bir projeyi seçeceğiz ya da bir kaç projeden harman oluşturacağız. Bu yılın sonlarına doğru büyük olasılıkla yaşama geçmiş olur. Özellikle sosyal belediyecilik anlamında yeşil alanlar çok önemli çünkü Türkiye'deki hakim anlayış ne yazık ki insanları eve kapatmak onları sokaktan koparmak. Oysa bizce tam tersi insanları sokağa çıkarmak onlara sohbet ettirmek paylaşımı arttırmak lazım. Bu anlamda ki projelere ağırlık vermemiz bizce bu sebepledir ki çok önemli. Benim çok hoşuma giden bir slogan var 'Sokakta hayat var' Bizler gençlerimize kadınlarımıza ne kadar sosyal bağları aşılar ve yaratırsak onları spora, kültüre, sanata yöneltecek işler yaparsak Ulu Önder Atatürk'ün çizdiği yolda ilerleriz. Park artık sadece Türkiye'de çim değil çimen değil, bunun böyle olmadığını zaten yakın zamanda ülkemizde gençler Gezi Parkı'na sahip çıkarak aslında buraların ne anlam ifade ettiğini hepimize göstermiş oldu.
-Gezi Parkı Şehitleri, Soma Maden Şehitleri ve Şakir Süter Gazetecilik Yarışması..Anma etkinliklerinizden bahsedebilir miyiz ? Sizin kentinizin hafızası mı var ?
Tabi ki her insanın olduğu gibi kentlerinde bir hafızası var. Üzerine 2500 yıldan beri kesintisiz yaşamın sürdüğü bir kent. Burası Helenistlik Dönem sonrasında Roma Bizans Beylikler Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemini barındırıyor.Burada çok farklı unsurlar ve kültürler var. Bergama asla terk edilmiş bir alan olmadı hep canlı ve üzerinde yaşayan nüfusun bulunduğu bir kent oldu. Bu sebepledir ki kentin hafızasında yer eden kişileri anımsamak onlara sahip çıkmak onları etkinliklerle anmak çok önemli. Başta Osman Bayatlı olmak üzere Bergama'nın efsane isimlerinden birisidir kültür yaşamına ciddi katkıları vardır eski müze müdürümüzün, sonrasında Haluk Albe, biraz daha yakına geldiğimizde bu topraklarda yetişen Hüsnü Şenlendirici sizin meslektaşınız Şakir Süter bu kentin hafızasında önemli değerler onlar için farklı etkinlikler tabiki düzenleniyor. Yine bu kentin simgelerinden Galen Galenos antik dönem tıbbında eczacılığın kurucusu çok önemli bir hekim, Bergamalı kendisi yine Parşömen bu topraklarda doğdu bugün bildiğimiz modern kitabın kağıdın başlangıç noktasıdır kendisi. Bergama'da çok hazine var bizde bunları insanlarla buluşturma görevini üstleniyoruz. Kenti kent yapan değerler bunlar ve önemsenmeli.
-78. Uluslararası Bergama Kermesi Cumhuriyet tarihinde bir ilk öyle değil mi ?
Evet bir ilk ve 78 yıldır hiçbir koşulda ertelenmemiş bir organizasyon. İkinci Dünya Savaşı ekonomik siyasi bunalımların yaşandığı yıllarda bile. 1937 yılında hatta 1936 da Atatürk'ün direktifiyle hayata geçmiştir. Bizim ancak UNESCO'yla birlikte tescil ettirdiğimiz bu topraklar için Atatürk'ün Bergama ziyaretinde 1934'de söylediği söz şu ' Burası yurdun birazda unutulmaya yüz tutmuş köşesi burayı mutlaka dahilde ve hariçde tanıtmalısınız . Burada mutlaka bir şenlik düzenleyin bir panayır düzenleyin' olmuştur. Türkiye'de başka bir yerde böyle bir etkinlik yok. Dolayısıyla kermes bizim için çok önemli. Aslında Mayıs sonu Haziran ayı yaptığımız kermesimiz bu yıl Soma'da yaşanan üzücü kaza sonucunda 08-14 Eylül tarihine ertelendi. İptal edemedik çünkü 78 yıldır aralıksız yapılan bir organizasyondu. Kermes çerçevesinde paneller, söyleşiler, resim sergileri, konserler olacak. Bir şey olmayacak bu yıl kermeste, belki Bergamalılar'ında ilk kez bu röportajda duyacağı bir haber bu, biz uzun yıllardan beri ilk kez Asklepion Antik Tiyatroyu kullanmayacağız bu etkinlikte.
-Neden kullanılmayacak Asklepion Antik Tiyatro ?
Sebebi şu Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı 2000 yıllık antik tiyatronun Bergama Belediyesi tarafından bu etkinlik kapsamında düzenlenmesi için bir kira talep ediyor.2000 yıllık antik tiyatro UNESCO Dünya Mirasına girmiş antik tiyatroya benim deyimimle 'Düğün Salonu' muamelesi yapıyor. Bergama Belediyesi tarafından kullanılması için kira talep ettiler. Antik Tiyatroyu korumak adına şöyle bir açıklama yapılsaydı çok anlaşılır olurdu bizim için ve desteklerdik, oraya belli sayıda insanın alınması yada belli desibelin üzerinde sesin orada açılmaması kabul edilir ama hiç böyle bir kriter getirmeyip bir yerel yönetimin böyle bir organizasyonda bölgesindeki antik tiyatroyu kullanılamaması bu kentte yaşayan insanlar olarak bizi çok üzdü. 08-14 Eylül’deki 78. Uluslar arası Bergama Kermesimizi Cumhuriyet Meydanı’nda deyim yerindeyse sokakta yapacağız. Yine de güzel bir etkinlik gerçekleştireceğiz.
-Kozak neresidir, Kozak da neler oluyor ?
Kozak milli park, doğal sit ilan edilmesi gereken fıstık çam ormanları, korunması gereken bir alan. Bergama'nın değil tüm bölgenin akciğerleri olan bölge 17 köy 11 bin insana ekonomik anlamda da katkı sağlayan bir yer. Bölgedeki fıstıktan onlarca dolar ihracat yapılıyor. Türkiye fıstık çamı ihracatının tek başına yüzde 70’ ini bu bölgeden karşılıyor ve asla dışarı göçün olmadığı çok güzel bir kırsal kalkınma modelini içinde bulunduran bir yer. Burada son yıllarda iki ciddi tehlike var. Bir! altın madenciliği o bölgede son yıllarda hızla ruhsatlar verilmeye başlandı. Açık ocak altın madenciliğiyle birlikte daha önce çok uzun gündemde kalan Bergama Ovacık Altın Madeni'ndeki işletmeye buradaki cevher kamyonlarla taşındı. Şimdi yine bir takım ruhsatlar gündemde bizim tarafımızdan açılan davalar yürütmeyi durdurma kararları var. Böyle bir mücadele içindeyiz bu birinci ve en tehlikeli olumsuzluk. Bununla beraber ise yaklaşık 8 – 10 yıldan beri derinleşen fıstık çamlarında verimsizlik problemi var. Tabi bu direk olarak madencilikle alakalı mı bunları bilim, bilim adamları en iyi bilir fakat bizler ciddi anlamda kaygısını taşıyoruz. Ve çok ciddi anlamda verim kaybıyla birlikte o bölge yoksullaşmaya başladı.o bölgede doğan yetişen ve orada doyan insanlar artık o coğrafyayı terk etmeyle baş başa kalmış durumda yarınlarından geleceklerinden kaygılılar. O bölgeyle ilgili yürütülen çalışmalar var üniversiteler, başta Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen bilimsel araştırmalarla bu sorunun çözümüne yol aranıyor. Kaynağı nedir ne neden oluyor be nasıl giderilir diye. Bununla ilgili gelinen olumsuz bir nokta da var ne yazık ki. Bu araştırmaları yürütenler yıllardır o bölgede çalışmış Kozak’la ve fıstık çamıyla ilgili çok önemli bilimsel araştırmaları yürütenler bu konuda adeta bir literatürü hazırlayan ve bu sorunun çözümüne yönelik projeleri hazırlayan insanlar rotasyon dediğimiz uygulamayla birlikte yurdun değişik yerlerine tayin edilmiş durumda. Bu durum yaklaşık 20 günlük bir olay.
-Endişeniz nedir ?
Tüm Kozak olarak kaygımız şu, bu tayinlerin bundan sonra bu çalışmaların yapılmasında çok ciddi bir zafiyet yaratacağı. Çünkü yeni insanların gelmesi, o bölgeyi tanıması bilimsel çalışmalara başlaması çok ciddi bir zaman alacaktır. Şimdiye kadar yapılan çalışmaların bir çırpıda elin tersi ile atılıp da sıfırdan başlanması tüm Kozak ve Bergama için tehlikeli bir süreç. Bunu dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Dilerim sesimizi duyarlar ve bu konuda ara çözüm bulunur. Bizim derdimiz bundan sonra buradaki sorunun çözümüne yönelik çalışacak insanların çabalarını burada devam ettirebilmeleri. Elimizden geldiğince Kozaklılarla muhtarlarımızla birlikte bizde onlara destek olmaya çalışacağız.
-Son olarak, İzmir'de aday belirleme sürecinde her ilçede yaşanan çalkantılar hepimizin hafızasında. İkinci dönemi yaşayan Başkan olarak Mehmet Gönenç ‘in ağzından duymak istiyoruz siz kimin adayısınız ?
( Gülüyor ) Seçim kazanmış bir belediye başkanı olarak şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki ben Bergamalılar'ın adayı ve belediye başkanıyım. Benim çok hoşuma giden bir söz var şöyle derler siyasette 'Ağaca dayanma kurur adama dayanma ölür' yani siyasette birilerine sırtınızı dayayarak ister genel başkan olsun ister parti içinde kuvvetli bir gurup olsun sadece ve sadece buradan güç alarak bir aktör olabilmek mümkün değil ya da sürdürülebilir bir şey değil. Çok doğal olarak parti içinde insanların kendine yakın hissettiği düşünceler görüş ve kişiler olabilir. Ama sürdürülebilir olan ve aslında ideal olarak da olması gereken kişiler isimler değil ideolojiler ve düşüncelerdir ve yaşama geçirilebilecek projelerin ifadesidir. Bunlar sadece Bergama'da değil sadece parti içinde ve birçok yerde konuşulan şeylerdir. Bu şundan kaynaklanıyor biz ne yazık ki bir takım tartışmaları kişiler üzerinden yürüttüğümüz için çok fazla ilkeler üzerinden bazı şeyleri tartışamadığımız için bu tür kısır tartışmaların da içinde bulabiliyoruz kendimizi. Bu sözü yinelemek istiyorum 'Ağaca dayanma kurur adama güvenme ölür hatta duvara dayanma yıkılır’ diye de bu sözü uzatmak mümkündür. ( Gülüyor )
-Mehmet Gönenç’in Bergama’yı bilen ya da bilmeyen insanlara mesajı ne olacak ?
Bergama’yı duyan ama henüz Dünya Miras’ı ilçemizi ziyaret etmemiş herkesi sizler aracılığıyla Bergama’ya davet ediyoruz. Unutmasınlar ki burada onları ağırlamaktan mutluluk duyacak onur duyacak Bergamalılar var.
-İşte O Röportaj
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Erçetin ile Soyman arasında selfie krizi
Safiye Soyman, geçtiğimiz günlerde Atatürk Havalimanı’nda Candan Erçetin’le karşılaştı. İkilinin arasında tatsız bir olay yaşandı. Ünlü şarkıcı, bu olayı ertesi gün şöyle anlattı:
O oyuncu köye yerleşti
Ünlü oyuncu Aslı Tandoğan, İstanbul'un stresinden uzaklaşmak için İstanbul'a yakın ama dingin bir köy yaşamını seçti. Aslı Tandoğan, All dergisinin ağustos sayısı için objektif karşısına ...
Bakın plajda kim varmış!
Yıllar gelip geçiyor ama o hala bikini giymeye devam ediyor... 58 yaşındaki Sharon Stone, önceki gün bir arkadaşıyla birlikte gittiği plajda tüm dikkatleri üzerinde topladı. Leopar desenl...
İrem Derici gibi olmayın
Şu sıralar hem şarkılarıyla, hem de Selami Şahin’in oğlu Lider Şahin’le yaşadığı aşkla gündemden düşmeyen İrem Derici, kendisini ti’ye alan bir paylaşım yaptı. Geçtiğimiz yıl ‘3 Adam’ adl...
O eski halinden eser yok şimdi!
Ünlü Şarkıcı Hadise, kendisi ve ailesinin işletmecisi olduğu Bodrum'daki plajda bayram eğlenceleri dolu dolu geçerken haftasonu da hız kesmedi. İzlediği şovda Rober Hatemo sahne alırken ü...
Gülşen: Kadınlık onuruma saldırdılar
GÜLŞEN ‘Dan Dan’ şarkısının klibi için RTÜK’ün kanallara verdiği ceza için dün sert bir yanıt kaleme aldı. GÜLŞEN ‘Dan Dan’ şarkısının klibi için RTÜK’ün kanallara verdiği ceza için dün s...
Çocukları Levent Kırca'nın mirasını reddetti
Geçtiğimiz sene vefat eden Levent Kırca’nın Oya Başar’dan olan oğlu Umut Kırca ile kızı Ayşe Kırca, babalarının mirasını reddetmek için dava açtı. Kardeşlerin talebini kabul eden mahkeme,...
Nihat Doğan'dan Özgecan'ın ailesine ziyaret
Özgecan'ın vefatından sonra attığı tweetle dikkat çeken Nihat Doğan, Aslan ailesini ziyaret etti. Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın evine gitmek üzere bindiği minibüsün şoförü tarafın...
Tatilciler Demir Demirkan ile coştu
Demirkan'a konserinde gitarist Levent Candaş da eşlik etti. BODRUM'da bir barda sahne alan rockçı Demir Demirkan, sevilen parçalarıyla hayranlarını coşturdu. Rock müzik şarkıcı ve besteci...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Karsu bebeğinin cinsiyetini İstanbul Maratonu'nda açıkladı
Hollandalı Mike Schrama ile dört ay önce dünya evine giren Karsu Dönmez geçen haftalarda hamile olduğunu duyurmuştu. Sanatçı hazırladığı pankartla bebeğinin cinsiyetini açıkladı. Yıllar ö...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Sofranızdaki gizli tehlike: Bu besinler sandığınızdan daha zararlı!
Gıda katkı maddelerinin risklerine değinen Diyetisyen Gizem Özölmez, "Günlük yaşamda sıkça tükettiğimiz paketli gıdalar, içerdiği katkı maddeleriyle sağlığımızı tehdit edebilir. Yiyeceklerin görünüm ve tadını korumak için kullanılan renklendiriciler, koruyucular ve tatlandırıcılar, uzun vadede sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir" dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.